Hükümetteki kanı, IŞİD’in Suriye’de dağılmasının yakın olduğu yönünde. Çin’deki G20 zirvesini birlikte izlediğimiz Prof. Dr. Burhanettin Duran’ın salı günü Sabah’ta yazdığı gibi, ‘IŞİD Münbiç’ten sonra El Bab’ı da kaybederse Halep ile bağlantısı tümden kesilerek Rakka, Deyrizor ve Humus’a sıkışacak.’ Örgütün Suriye’deki kalesi olan Rakka’da dahi tahmin edilenden daha az direniş olacağı öngörülüyor. Ancak Irak’taki IŞİD için aynı şey söylenmiyor. Musul en büyük problem noktası. Oradan örgütün çıkartılması Suriye’deki kadar kolay görünmüyor. IŞİD’le mücadelede Irak boyutu belirleyici. Peki, TSK Irak’ta da devreye girebilir mi?
ABD, Rakka’nın yanında Musul için de Türkiye’nin devrede olmasını
istiyor. Ancak bunun çerçevesi çizilmiş değil. Musul operasyonunda
rol almak farklı şekillerde olabilir. Orada Türkiye’nin müttefiki
peşmergeler sahada. Onlara yardım ya da örtülü operasyon
seçenekleri değerlendirilebilir. Önceki gün Irak Kürdistan Bölgesi
Başkanlık Divanı Başkanı Fuad Hüseyin ABD, Türkiye ve Barzani
yönetiminin kısa süre içinde toplanarak IŞİD’e karşı bir plan
hazırlayacaklarını, Bağdat’ın bu toplantıdan haberinin olduğunu
ancak katılmayacağını söyledi. Hatırlatmak gerekir ki Bağdat
Hükümeti peşmergenin Musul’un etrafını IŞİD’den temizlemesine yeşil
ışık yakıyor ancak şehir merkezinde peşmergeye sıcak bakmıyor. Buna
rağmen diyelim ki peşmerge Türkiye’nin desteğini aldı, Musul’da
başarılı olabilir mi? Yardımcı güç olarak belki ancak Musul gibi
bir şehir savaşında yapısı yeterli değil. Irak ordusu sahada olur,
peşmergeyi Türkiye ve ABD desteklerse sonuç alınabilir. Ancak bunu
İran ve Rusya ister mi? Kısacası, önümüzdeki dönemde Musul en
önemli mesele olacak gibi görünüyor.
İşkence fotoğrafları hükümette ciddi rahatsızlık yaratmış
15 Temmuz sonrası gözaltına alınanların işkence görmüş fotoğraflarına sıklıkla rastladık. Bu Ak Parti iktidarları döneminde gerçekleştirilen ‘işkenceye 0 tolerans’ prensibinin rafa kalktığı anlamına mı geliyor, diye 2 hafta önce bir yazı yazmıştım. G20 zirvesi boyunca bulunduğum Çin’de bu sorunun hükümette nasıl karşılık bulduğunu anlamaya çalıştım.
Bulduğum yanıt, bu fotoğrafların hükümette de ciddi bir rahatsızlık yarattığıydı. Konuştuğum önemli isimler söz konusu olan kim olursa olsun, hangi suçtan göz altına alınırsa alınsın işkencenin kabul edilemez olduğunu, bu fotoğraflarla ilgili inceleme süreci yaşandığını ve hiçbir şekilde benzer görüntülerin tekrarlanmasını istemediklerini söylediler.
Uçan trenle Şanghay’a
Hangzou, G20 nedeniyle adeta bir hayalet şehre dönmüştü. Pazar günkü yazımda da bahsettim, güvenlik önlemlerini en üst seviyenin de üstüne çıkarmış Çinliler. Hangzou sakinlerine ‘gidin’ demişler. Şehre girişleri yasaklamışlar, sokaklar, restoranlar kapalı, meşhur Batı Gölü’nün kıyısına gitmek bile özel izinle mümkündü zirve boyunca.