YENİ kabinede en çok dikkatimi çeken nokta, Nurettin Canikli’nin ekonomide çok etkin olan Başbakan Yardımcılığı makamının değişmesi ve bambaşka bir pozisyona, Milli Savunma Bakanlığı görevine getirilmesi oldu.
Canikli, iktisadi doktrin olarak piyasacı değil, devletçi bir bakış açısına sahip. Serbest rekabete dayalı piyasa ekonomisine inanmadığını defalarca söylemiş bir politikacı ve eski Maliye bürokratı. Devletin planlamasına dayalı kumanda ekonomisine inanır. Piyasa olgusuna güvenmez. Özel şirketleri Ankara’daki bürokratların yönlendirmesi gerektiğini düşünür.
Canikli’ye göre devlet ekonomik hayatta büyük yer kaplamalı ve daha etkin olmalıdır. Büyük devlet şirketleri ve özel sektörün yanında KİT’ler olmalıdır. Bu devlet varlıklarını finanse etmek için vergilerin yüksek olması gerektiğine inanır. Mesela TMSF’nin elinde şu son olaylardan sonra binlerce şirket birikti. Bu şirketlerin özelleştirilmesine şiddetle karşı çıkan hep Canikli oldu. Bakkal işletmeciliğinden mobilyacılığa kadar her şirketi devletin daha iyi yöneteceğine inandı Canikli. Bürokrasi deneyimi güçlü olduğu için ve “mevzuat hazretlerini” çok iyi bildiği için de bir şekilde hükümet içindeki özelleştirme taraftarlarını “ikna” etmeyi başardı ve bugüne kadar o TMSF şirketleri devlette kaldı.