CHP'nin aldığı oy oranı nedeniyle Kemal Kılıçdaroğlu'na ilk günden vurulmasına karşı çıkmış, onun partisinin ilerisinde bir siyasetçi olduğunu sık sık ifade etmiş, son dönemdeki çabalarını değerli bulmuş bir gazeteci olarak çok gür ve net bir şekilde haykırıyorum: Olmadı Sayın Kılıçdaroğlu! Seçimden iki gün sonra yaptığınız açıklamanın hiçbir tarafı doğru olmadı! Öfkenize yenildiniz! Nefsinize yenildiniz! Kendinizle çeliştiniz!
Her şeyden önce konuşmanızda Muharrem İnce'nin adını dahi anmamanız onunla bir iktidar kavgasına gireceğiniz tezini kuvvetlendirdi. Soru-cevap olmasa ismi geçmeyecekti İnce'nin. Basın toplantısında onunla ilgili gelen birkaç soruyu başka cevaplarla geçiştirdiniz, en sonunda tekrarlanan bir soruyla, "Muharrem Bey'in CHP'den fazla oy almasını hep savunduk zaten. O yüzden rozetini çıkardı. Ama oyu beklentinin altında kaldı" diyerek başarının, hem de kendi adayınızın başarısının üzerini örtmeye çalıştınız.