Bazen öyle bir şeyle karşılaşırsınız ki, hayatı anlamlandırmak için kullandığınız kavramlar aniden gözünüze bambaşka görünmeye başlar. Kelimeler havada uçuşur, anlamsızlaşır... Salı sabahı Afrin'den gelen şehit haberinin arkasından o şehidin vasiyeti ortaya çıkınca tam da böyle hissettim. Ölmeye gözü kapalı giden, hatta koşa koşa giden, ardında bıraktığı karısı, çocuğu, annesi ve babasına, "Şehit olursam devletin vereceği parayı Telafer'de okul yaptırmak için harcayın" diye yazan bir yürek... Bu, dünyada çok nadir bulunabilir bir şey. Musa Özalkan hepimize "vazgeçmek", "feda etmek" gibi kavramların ne demek olduğunu öğreterek gitti...