Hiçbirimizde iyi bir başlangıç yapmaya takat bırakmadılar maalesef. Yeni yılın daha birinci saatinde İstanbul’un kalbindeki korkunç saldırı umutlu yazılarımızı, yılbaşı heyecanını, moralimizi, yaşam enerjimizi sildi süpürdü. İnsan lanet ediyor ama yaşamaya da devam etmek gerek...
Ortaköy saldırısını DAEŞ’in diğer saldırılarından ayıran temel
bir fark var: Örgüt bu kez saldırıyı üstlendi. Halbuki şimdiye
kadar kasımda Diyarbakır Bağlar’daki Emniyet’e yönelik arabalı
saldırı hariç Türkiye’deki saldırılarını üstlenmiyordu ve bu tavır
bir istisna idi. Esasen, örgütün lideri Ebu Bekir el Bağdadi
kasımda bir konuşma yapmış ve Türkiye’nin Suriye savaşına müdahil
olması nedeniyle takipçilerine ‘Türkiye’ye saldırın’ mesajı vermiş,
Diyarbakır saldırısını örgütün üstlenmesi de bu mesajın verildiği
konuşmadan sadece birkaç saat sonra gerçekleşmişti.
DAEŞ 2016’da Suriye ve Irak’taki saldırıları saymazsak 42 ayrı
noktadaki saldırılarını üstlendi. Sondan başlarsak; Almanya’da
bizde Rus Büyükelçi’ye suikastın düzenlendiği saatlerde bir noel
pazarına kamyonla saldırı yapıldı, ertesi gün DAEŞ üstlendi. Yılın
son haftası Ürdün’de 10 kişinin ölümüyle sonuçlanan bir saldırı
gerçekleşti, örgüt yine hemen üstlendi. Brüksel, Paris, aklınıza
gelen yakın dönem saldırılarının tümünü sahiplendi DAEŞ. Ancak
Türkiye’de eylem yaptığı halde kasıma kadar hiçbirini
üstlenmemişti. Bu da Türk hükümetini açıkça karşısına almak
istemiyor diye yorumlanıyordu.
Ancak Türkiye’nin DAEŞ ile savaşa girmesiyle birlikte böyle bir
kaygının tamamen ortadan kalktığını söyleyebiliriz. Zira değişen
tavır yapılan açıklamalara birebir yansıyor. Bağdadi’nin yeni sözde
sözcüsü Ebu el Hasan el Muhacir aralık başında yayınladığı
mesajında ‘Türkiye haçlı Avrupa’ya yardımcı oluyor’ deyip
savaşçıları Türkiye’nin çıkarlarına karşı savaşmaya çağırmıştı. Bu
mesaj hiç de yabancı değil, zira Reina saldırısını üstlenirken de
neredeyse aynı kelimeleri kullandı: Türkiye için ‘haçlıların
hizmetçisi’,