Nagehan Alçı Milliyet Gazetesi

Pencereden bakınca olaylardan haberim oldu

Bass, 15 Temmuz’da hem kendisi, hem de Türkiye’de bulunan diğer ABD’li diplomatların hayatlarındaki en büyük travmayı yaşadıklarını söyledi. Büyükelçi, ABD’nin bu girişimde rol...

06 Ağustos 2016 | 5.103 okunma

Bass, 15 Temmuz’da hem kendisi, hem de Türkiye’de bulunan diğer ABD’li diplomatların hayatlarındaki en büyük travmayı yaşadıklarını söyledi. Büyükelçi, ABD’nin bu girişimde rol aldığı iddialarını yalanladı


Büyükelçi Bass, ‘O akşam rezidansta pencereden bakarken olaylardan haberdar oldum. Daha önce bir duyumum da yoktu. Birden jetlerin uçtuğunu gördüm. Ne olduğunu öğrenmek için sağı solu aradım’ dedi

15 Temmuz kanlı darbe teşebbüsünün üzerinden geçen 3 hafta içinde birçok şey öğrendik ve öğrenmeye devam ediyoruz. Fethullah Gülen Terör Örgütü’nün boyutu ve geçtiğimiz yıllardaki karanlık olaylarda nasıl yer aldıkları ile ilgili itiraflar ve bilgiler dudak uçuklatıyor. Öte yandan, 15 Temmuz akşamından beri bu darbe girişiminin arkasında ABD’nin de olduğu, Gülen’in ABD’nin kontrolünde hareket ettiği, hatta darbe gecesi CIA’dan bazı isimlerin İstanbul’da olduğu yönünde iddialar dolaşıyor. ABD’nin Gülen’i iade edip etmeyeceği merak ediliyor. Hükümetin önemli isimleri dahi Washington’ı işaret ediyor.

Yapılan kamuoyu yoklamalarında halkın çok büyük bir çoğunluğunun 15 Temmuz’u ABD ile ilişkili gördüğü ortaya çıkıyor. Bu tablodan rahatsız olduğunu anlatmak ve dolaşan iddialara cevap vermek için ABD’nin Türkiye Büyükelçisi John Bass perşembe akşam üzeri içinde benim de olduğum küçük bir gazeteci grubunu soru-cevaplı bir toplantıya davet etti.

‘Ne planladı, ne yönetti’

Öncelikle o gece hem kendisi hem de Türkiye’de bulunan diğer ABD’li diplomatların hayatlarındaki en büyük travmayı yaşadıklarını ve neler olduğunu Washington ve ABD’nin geri kalanına anlatmak için azami gayret sarf ettiklerini söyleyerek girdi söze. ABD’nin bu girişimde rol aldığıyla ilgili iddialardan ne kadar rahatsız olduğunu anlattı. Ve bir kez daha şöyle dedi: ‘ABD hükümeti ne bu girişimi planladı, ne yönetti, ne destekledi ne de bundan herhangi bir bilgisi vardı. Böyle bir bilgi gelse bunu mutlaka Türk hükümeti ile paylaşırdık.’ Daha sonra da bu girişimden sorumlu olanların adalet önüne çıkarılması için Türkiye’ye ellerinden gelen yardımı yapmak istediklerini, hukuki bazı süreçlerin olduğunu söyledi. (Fetullah Gülen’in iadesini ima ederek) ve Türkiye ile ABD’nin IŞİD gibi ortak düşmanlar ve PKK gibi Türkiye’ye yönelik tehditler konusunda işbirliği içinde çalışmaya devam etmelerinin önemini hatırlattı. Bass’e yönelttiğimiz sorularla ilgili verdiği yanıtların öne çıkanları şöyle:

‘Elimde bir bilgi yok’

Graham Fuller’ın Türkiye’de olduğu, Büyükada’daki bir toplantıya katılan Henry Barkey’nin de işin içinde olduğu iddiası:
Graham Fuller’ın Türkiye’de olduğu ile ilgili elimde bir bilgi yok. Ama olsa bile bu bir şey fark ettirmezdi. Fuller’in ABD yönetimi ile herhangi bir ilişkisi yok. Burada iyi anlaşılmayan bir şey var: istihbarat servisine belli bir süreliğine devlet dışından insanlar geliyor ve çalışıyor. Süreleri bitince de gidiyorlar. Darbe girişimi esnasında ister Bay Fuller ya da başka birileri televizyonlara çıkıp ‘bu işte bir çıkar olabilir vs’ demiş olsunlar bunlar asla bizim görüşlerimiz değil, bizi bağlamazlar. Bazen ifade özgürlüğü kapsamında insanlar sorumsuzca açıklamalar yapabiliyor. Büyükada’daki toplantıya gelince bizimle hiçbir alakası yok, zaten orada herhangi bir temsilcimiz de yoktu.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Erdoğan'ın zaferi ve CHP'de yaşanacaklar... 29 Mayıs 2023 | 1.564 Okunma Anneme dair… 28 Mayıs 2023 | 420 Okunma Dört bir yandan kuşattılar 25 Mayıs 2023 | 917 Okunma Millet İttifakı ve Selahattin Demirtaş meselesi 22 Mayıs 2023 | 1.111 Okunma Sinan Oğan kilit bir siyasi aktör mü hakikaten? 19 Mayıs 2023 | 728 Okunma