Son gelişmeler üzerinde düşünelim… AK Parti-MHP ittifakının İstanbul adayı Binali Yıldırım Diyarbakır’da müthiş özgürlükçü bir miting yaptı. O mitingde Kürdistan kelimesini telaffuz etti. PKK’yı da iki defa Kürt yurttaşların kullandığı şekliyle ifade etti.
Biliyorsunuz, bir süre önce de Abdullah Öcalan ile avukatları düzenli görüşmeye ve kamuoyuna bu yolla mesaj iletmeye başladılar. Öcalan ile Türk devleti arasında yeni bir durum oluşuyor.
Herkes Devlet Bahçeli’den bu gelişmeye karşı çıkmasını beklerken bilakis Bahçeli son derece sağduyulu bir tavırla Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesini desteklediğini ifade etti. Bir tabu yıkıldı.
Fakaat… Tüm bunlar olurken tuhaf şekilde şu da oldu: Bitlis’te Kürtçe tabelalar indirildi. Bir yandan Kürt halkı ile kucaklaşmak için önemli adımlar atan Binali Yıldırım, diğer yanda Eski Türkiye’yi hatırlatan ve adeta hem AK Parti’ye hem Binali Bey’e siyasi suikast niteliğinde bir olay. Normal olmayan ve çok karanlık bir gelişme bu.