Önceki gün Canan Kaftancıoğlu'na yapılanı duyduğum andan itibaren bir seri tweet attım. O tweetlerde yazdıklarımı burada tekrarlamayacağım. Bu olaya bakış açım çok net.
Kaftancıoğlu devletin hem eski hem de yeni resmi ideolojisinin tam karşıtı bir radikal solcu olduğu için böyle bir ceza aldı.
Aslında son dönemde militanlıktan uzak, son derece mutedil bir Avrupalı sol çizgiye doğru kaymıştı Canan Hanım ama bu çizgi de Türk devletinin 4'lü ideolojik koalisyonuyla şekillenen yeni resmi ideolojisine aykırı.
Yani sadece Erdoğan karşıtı değil aynı zamanda rejim muhalifi bir karakter olduğu için Kaftancıoğlu'nun siyasi hayatı bitirilmek isteniyor. Yoksa "Erdoğan muhalifi" olup konfor içinde yaşayan yüzlerce siyasetçi, gazeteci, akademisyen var.
Yargı maalesef bu süreçte de araç olarak kullanıldı. O sebeple bu hadisede hukuki-yargısal analiz yapmaya kalkanlar yanılırlar.
Bugünkü Türkiye’de dört siyasi akım monoblok bir amalgam halinde bir resmi devlet ideolojisi olarak benimsenmiş durumda.
Milliyetçilik, Muhafazakarlık, Atatürkçülük, İslamcılık tek denize akan dört nehir gibi. Milliyetçiliğin önderliğinde kuvvetli bir alaşım oluşturuyorlar ve bu alaşım toplumun yüzde 80’ini kuşatmayı ve kontrol etmeyi başarıyor. Çok güçlü bir iç içe geçiş söz konusu.
İşte Canan Kaftancıoğlu bu yüzde 80'lik büyük koalisyonun tam dışında ve hatta karşısında kaldığı için şu an bunları yaşıyor.