Dün bir yandan Mümtazer Türköne’nin 50 aylık tutukluluğunun ardından tahliyesi geldi, diğer yandan da Altan Tan ve Ayhan Bilgen gibi isimlere gözaltı kararı çıktı.
Tüm siyasal kesimlerin bu iki olaya tepkilerini karşılaştırmalı bir bakışla dikkatle inceledim ve not ettim.
Tek tek bulguları sıraladıktan sonra Türkiye’nin gidişatıyla ilgili vardığım neticeyi yazımın sonunda açıklayacağım.
Mümtazer Türköne ile 17-25 Aralık FETÖ darbe teşebbüsü sürecinden 15 Temmuz 2016’ya giden dönemde en sert çarpışan ve kavga eden kalemlerden biriyim.
Tıpkı Türköne ile o günlerde aynı çizgide duran Nazlı Ilıcak ve Kadri Gürsel ile 17-25 Aralık FETÖ darbe sürecinde ekranda milyonların önünde çok sert muharebeler yaşadığımız gibi.
Fakat tüm bunlara rağmen 17-25 Aralık patikasında FETÖ’nün darbe teşebbüsünü inkar ederek demokrasiye aykırı çok yanlış tavırlar alan, o sebeple kavga ettiğim bu üç yazarın özgürlüklerini de en çok savunanlardan biriyim.