Geçtiğimiz nisan ayında epey gürültü çıkaran ve Türkiye’nin gündemine oturan “Amiraller Bildirisi” ile ilgili hazırlanan iddianame tamamlandı.
181 sayfadan oluşan iddianamede emekli amiraller için TCK’nın 316/1. Maddesi gereğince 3 yıldan 12 yıla kadar hapis isteniyor.
104 emekli amiral bu bildiriyi bir gece yarısı bir internet sitesinde yayınlattığında ben de çok sert tepki göstermiş, bu bildiriye ‘zevzeklik’ diyen Meral Akşener’in ve ağır şekilde bildiriyi tenkit ederek amirallere meydan okuyan Devlet Bahçeli’nin çıkışında haklı olduğunu ifade etmiştim.
O çok hareketli gün içinde Rasim de bu amiraller bildirisine karşı seri tweet'ler atıp sosyal medyada gündem olunca Devlet Bahçeli tebrik için kendisini aramıştı. Ben de o gün o vesileyle Devlet Bey ile telefonda konuşmuştum. Sayın Bahçeli bu hadiseyi muhtıra olarak değerlendiriyordu ve bana göre de çok haklı kaygıları vardı.
Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere hükümet kanadından gelen sert tepkileri de çok doğru bulmuştum.
Bildiri üslup ve yöntem itibarı ile çok yanlıştı. Türkiye’nin darbe ve askeri vesayet hafızasını canlandırmıştı, tehdit kokuyordu ve kabul edilemezdi.
Ancak bu eleştirileri dile getirmekle birlikte o dönem bildiriye imza atan generallerin evlerinden apar topar toplanıp gözaltına alınmalarına karşı çıktım. Bu yapılanı da hukuksuz bulduğumu belirttim.
O yazımı buraya koyuyorum.