Türkiye’nin yakın geleceğini, 7 Haziran seçimlerinde ortaya çıkacak olan tabloya göre okumak, özellikle de parlamentodaki aritmetiğe göre tahminlerde bulunmak, bir yere kadar bizi aydınlatabilir. Seçmenin sandığa yansıyan iradesi, yakın geleceğin yol haritasıdır aynı zamanda.
Ancak bu konudaki öngörülerin basit bir matematik hesaptan çok, şu anda ufukta görünmeyen bazı ittifaklar üzerine yoğunlaşması daha farklı kapılar açabilir önümüze.
Günlerdir şöyle bir algı operasyonu şekillendiriliyor. AK Parti, yüzde 40’ın üzerinde oy alsa bile; sözgelimi HDP’nin barajı geçmesi durumunda, anayasa değişikliği şöyle dursun, tek başına iktidar olacak sayıyı bile zor bulabilir.
Seçimde sandıktan çıkacak sonuçları, anketler, siyasi analizler ve benzeri araçlarla okuyanların, birbirinden farklı sonuçlara ulaşmasında şaşılacak bir durum yok. Hangi araçlarla sahaya bakarsanız bakın, bir parça kendinizi yansıtır elde ettiğiniz sonuçlar.