2015 yılını da tükettik nihayet. Nasıl bir yıl oldu, neler yaşadık? Kime sorsanız bambaşka bir hikayesi vardır kuşkusuz. Ama gazeteciler için hayli yoğun, yorucu ve bir o kadar da heyecanlı olduğunu söylemek herhalde yanlış olmaz.
İki genel seçim sığdı bir yıla. Çok uzun zamandır genel seçimlerini normal takviminde yapan bir ülke için sıra dışı bir durumdu bu. 7 Haziran genel seçimlerinde AK Parti birinci parti olmasına rağmen, tek başına iktidara gelecek çoğunluğu bulamadı. Diğer üç partinin sayısal toplamı hükümet kurmaya yeterli görünse bile, böyle bir ihtimal matematik olmanın ötesine hiç geçemedi. Nihayet 1 Kasım seçimleriyle AK Parti beklenenin hayli üzerinde oy alarak tek başına iktidar oldu ve şimdi Türkiye kendisine yeni bir yol haritası çiziyor.
Kuşkusuz iki seçim arasında önemli sorunlar yaşadı Türkiye. Peş peşe gelen saldırılar, terörün azgınlaşması ve Kürtler adına siyaset ürettiğini iddia eden anlayışın, siyaset bir yana şiddeti yücelten bir koridora girmesi; siyasi merkezde yeniden bir toparlanmayı sağladı. Ancak gerginlik, gerek kendi siyasi sınırlarımızda, gerek bölgemizde, gerekse jeopolitik olarak kendimizi ilgili saydığımız çok geniş bir alanda devam ediyor.
Tam da bu nedenle Türkiye kendisine yeni bir yol haritası çiziyor ifadesini kullandım. Herkes siyaseten veya bulunduğu pozisyon itibarıyla farklı bir açıdan bakabilir. Ancak yaşadığımız coğrafyanın kaderinden kaçmak yerine, o kaderin ne olduğunu doğru anlayarak hareket edebilirsek, farklı görüşler ve yaklaşımlar zenginlik haline gelebilir.