G-20 zirvesine birkaç gün var ve dünyanın yeni kodlarına dair pek çok tartışmayı bizzat Türkiye’de takip etme imkanımız olacak. Bu sürece katkısı olması açısından, belki de öncelikle ele almamız gereken başlık Türkiye-Rusya ilişkileri. Sadece Suriye parantezine sıkışmış gibi görünse de bu iki ülke arasındaki ilişkilerin seyri ve geleceği, küresel ölçekte karşılık bulacak kadar önemli.
Daha önce bu köşede aktarmıştım. Yaklaşık bir yıl önce Rusya’nın Soçi kentinde düzenlenen 11. Valday Zirvesi’nde Devlet Başkanı Vladimir Putin, önemli bir konuşma yapmıştı. Önce Ukrayna krizine dair bir bölüm:
‘Kimse bizi dinlemek, bizimle konuşmak istemedi. AB ve ABD bize ‘Bu senin işin değil’ dedi. Kompleks ve medeni bir diyalog yerine bu kadarlık bir konuşma oldu aramızda. Ülkeyi darbeye ve kaosa sürüklediler. Ekonomi ve sosyal yapı tahrip edildi. İç savaşa çok sayıda kurban verildi.’
Putin, bu konuşmasında sadece Ukrayna krizi hakkında değil, ABD’ye ve küresel sisteme dönük önemli eleştiriler getirmişti. Elbette sistemi eleştirmekten çok kendisine yeni bir rol arayışını ortaya koyuyordu: