Bazen oy veririm.
Bazen vermem.
Ben parti tutmam.
Ama CHP seçmeninin son seçimde gösterdiği yüksek demokrasi bilinci
karşısında saygıyla eğilirim.
Sonuçlar ortada:
HDP barajı geçti.
Bunda CHP’lilerin azımsanmayacak ağırlıkta (tahmini yüzde 4-5) oy
desteği oldu.
İYİ Parti doğdu.
Bunda da CHP’lilerin hatırı sayılır ölçüde (tahmini yüzde 3-4)
oyları etki yaptı.
CHP’li oyunu 3’e böldü.
Diğer partilerle paylaştı.
Her görüşten partinin yer bulabildiği Güçlü
Meclisin oluşmasında CHP seçmeninin attığı
“demokrasi- eşitlik-özgürlük-kardeşlik- dayanışma”
adımının büyük payı var. Bu sonucun ortaya çıkmasında Kemal
Kılıçdaroğlu’nun “kalıpların dışına çıkma tercihi
göstermesi” de etkili oldu.
* * *
Bir yıl önce yürüyen liderdi. Adalet yürüyüşü yapıyor,
“hak-hukuk-adalet” arayanları harekete
geçiriyordu. Görüntü terse döndü. Bugünkü tabloda; dünün yürüyen
lideri “koltuğa yapıştı, oturuyor, kalk artık o koltuktan
diyenlere de koltuk sevdasına tutulanların partimizde yeri
yoktur” cevabını veriyor. Buna karşılık bugünün yürüyen ve
meydanları dolduran yeni lideri, yürüyüşe devamla 81 vilayete
gideceğini ilan ediyor.
Oturan mı?
Yürüyen mi?