Hayat böyle getirdi. Bugün Ankara’da Cumhurbaşkanlığı
Sarayı’nda “3 Y ile 3 Ç’nin
buluşması” var.
Göreceğiz.
Ağızlar ne konuşacak?
Vücut dili ne anlatacak?
Buluşma belleklerde iz bırakan bir tablo olacak. 30
büyükşehrin belediye başkanı içinde bir yanda “3 Y sözü
vererek” gelen fakat sonları “2 Ç’ye
dönüşen” belediye başkanları ile “3 Ç
sözü veren” yeni seçilen belediye başkanları birlikte
aynı masa etrafında olacaklar.
Yolsuzluk.
Yoksulluk.
Yasaklar.
“3 Y” bunlardı.
25 yılın sonunda; “3 Y’nin hiçbiri gerçek
olmadı; yolsuzluk devam ediyor, yoksulluk ikiye
katlandı, yasaklar tavan yaptı. Halkın belleğinde ve
dilinde “3 Y’nin 2 Ç’ye
dönüşmesi” kaldı.
2 Ç:
Çalıyorlar.
Ama Çalışıyorlar.
★★★
Biliyorum “çalıyorlar” diye yazmak kırıcı bir tanımla sayılır
ama bu tanımlamayı bulup söyleyen ben değilim. Halk buldu
ve “yiye yiye belediye” modelini 25 yıl
boyunca kesintisiz desteklemenin
dayanağını “çalıyorlar ama çalışıyorlar”
deyimini üreterek verdi.
Şimdi “israf” deniliyor.
Makam aracı saltanatı.
Yapılan saraylar.
VIP uçak filoları.
Yüksek bedelle kiralanan kamu binaları. Parti büyüklerinin
çocuklarının yönetiminde olduğu vakıflara aktarılan kaynaklar.
İhalelerden partili zengin yaratmalar. Ve sonunda ülkeyi sarsan
derin ekonomik kriz, büyük bütçe açığı, alev olmuş işsizlik… Dün de
gündemde şu 2 haber vardı: 1- AKP’li Belediye Başkanı, trafiğe
açık, halkın kullandığı sokağı kendi aile şirketine sattı. 2- İller
Bankası’na 699 milyon TL borcu olan AKP’li belediye, 1 milyon TL
ödeyip anket yaptırdı.
Yiye yiye belediye!
Bu model iflas etti.
Bu modelin iflas ettiğinin göstergesi olarak; son yerel seçimlerde
11 büyük kentte sandıktan CHP’li belediye başkanları açık ara
farkla kazanarak çıktı.
★★★
Gidenler!
Yediler, gittiler!
Gelenler!
Karakter gösterecekler.
Çalmıyorlar.
Çaldırmıyorlar.
Çalışıyorlar.
İzin verirseniz ben adını “3 Ç
dönemi” koyuyorum ve sadece CHP belediyelerine oy
verenler değil vermeyenlerin de “Çalmıyor- Çaldırmıyor- Çalışıyor”
tablosunu görmeyi arzu ettiklerini adım kadar net biliyorum.
Umutlanmak istiyoruz.
Bizim ülkemizde de halkın “siyasetin geçinme,
zenginleşme, yakın yandaş kayırma aracı olmaktan
çıkmasını” istediğini ve bunun için de muhalefet
partisi CHP’ye altın fırsat verdiğini görüyoruz. Yeni ve eski
seçilen tüm CHP’li belediye başkanlarının lüks makam araçlarından
inmelerini bu yüzden bekliyoruz. CHP lideri Kemal
Kılıçdaroğlu da son seçimlerde halkın
verdiği “mesajı” almış olmalı ki;
Anıtkabir Özel Defteri’ne “100. yılda karşınıza Cumhuriyetimizi
demokrasiyle taçlandırmış kadrolar olarak çıkacağız” diye
yazdı.
Yani:
Çalmayacağız.
Çaldırmayacağız.
Çalışacağız.
Demokrasiyle
taçlandıracağız.
★★★