Galatasaray'da futbol oynamak için gelen Alman futbolcu, evini
topladı, dönüyor. Çok para almıştı. Futbol seyircisinden de bol
alkış alıyordu. Bir futbolcu başka ne ister! Karar verdi; parayı,
alkışı bıraktı. Gidiyor. Can korkusuna düştü. Evli, çocukları var.
Çocuklarını okuldan aldı, eşiyle birlikte Almanya'ya yolladı, evini
de boşalttı.
PKK terörü.
IŞİD katliamı.
FETÖ korkusu.
Son 100 yılın son 15 yılına kadar bütün dünya ülkeleri ile dost
geçinmiş Türkiye'yi “3 terör örgütü” korku batağına nasıl
sokabildi? Alman futbolcu soruyla-cevapla ilgilenmiyor, sonuca
bakıyor.
Sonuç: Dehşet!
Sonuç: Vahşet!
Sonuç: Katliam!
Sonuç: Terör!
Sonuç: Korku!
Sonuç: Çaresizlik!
“3 Terör örgütü” yukarıda sayıp sıraladığım sonuçları
yaratabildiler ki, Alman futbolcuyu korkutup Türkiye'den kaçmaya
zorladılar.
Nasıl yapabildiler?
* * *
Cumhurbaşkanı ağzı ile konuşanlar hemen cevabı
yapıştırıyorlar: Bunlar üst aklın kuklası. Arkalarında ABD ve
AB duruyor. Türkiye “Ortadoğu'da oyunları bozucu ve yeni oyun
kurucu ülke” oldu. Ekonomide zenginlik yarattı. Zengin ülkeler
sınıfına atladı. Dünyanın en büyük hava meydanını yapıyor.
İstanbul'a ikinci boğazı açmak için hazırlanıyor. Denizleri
dibinden, dağları altından tüplerle, tünellerle geçiyor.
Türkiye'nin şahlanmasını durdurmak istiyorlar. Bunun için 3 terör
örgütünü kukla yaptılar, Türkiye'ye saldırtıyorlar.
Bu ağızlar boş.
İçeriye propaganda.
Doğruyu söylemiyor.
Gerçekten kendi coğrafyasında ve kendi vatan topraklarında “oyun
bozucu ve yeni oyun kurucu olan bir ülkenin” Alman futbolcuya da
“Türkiye aşar geçer bu terörist saldırıyı, vahşeti, korkuyu”
dedirtecek güveni vermesi gerekirdi.
Alman futbolcu bakıyor.
Oyun kurucu değil.
Oyuna gelici.
Böyle görüyor, gidiyor.