68 kuşağının şiirini Atilla İlhan, “Bir yangın ormanından
fırlamış genç fidanlardı…” diye yazdı. 68 kuşağının romanını
yazanlar da “Söylediği çoktur… Gizlediği azdır… İşte onlar 68
kuşağıdır…” saptamasını yaptı. 68 kuşağından iki dostum, arkadaşım,
kardeşim; Rüştü Bozkurt: “Unutulan Göç”ü, 68’li Yaşar Yılmaz:
“Anadolu’nun Gözyaşlarını” yazdı.
Rüştü: kaçanları yazdı.
Yılmaz: kaçırılanları.
Birbirinden habersiz.
2 kitap da sorguluyor.
* * *
Rüştü Bozkurt, ömrünün her saniyesini “geri kalmak üzerine” soru
sormaya, cevap bulmaya, sorgulamaya verdi: Türk toplumu; neden
birinci sanayi devrimini, ikinci sanayi devrimini, üçüncü sanayi
devrimini kaçırdı? Türk toplumu neden şimdi “Endüstri 4-0 Devimini”
ve “Analitik 3-0 Devrimi” ile “Dört Boyutlu Baskı ve Eklenmeli
Üretim Devrimini” de kaçırıyor? Rüştü Bozkurt, köklerinin yani
dedesinin neden Kafkasya’dan “Unutulan Göçle” kaçıp Niksar’ın
Sorhun Köyü’ne yerleştiğinin peşine düştü. Şavşat’ın Çağlayan
Köyü’nden Gürcistan sınırında Camili Köyü’ne kadar yol üzerinde tüm
köylere yayan tek tek uğrayıp, “unutulan göçle” ilgili bilgiler,
maniler, deyişler, öyküler topladı ve “(!)…Az bilinen geçmişi yüzde
25 doğru anlatabilirsek, sıfıra göre büyük mesafe kazanmış oluruz…”
düşüncesiyle bu kitabı yazdı.
Osmanlı yenilmişti.
Ruslar galiptiler.
Esir olmak istemediler.
Kaçmak zorundaydılar. Kaçtılar. Padişah Abdülhamit de kaçışı teşvik
etti. Hesabı vardı.
* * *