Günün birinde Nasrettin Hoca, abdest almak için dereye kadar iner. Üç ağzına, üç burnuna derken, sıra iki ayağına gelir, gelir ama nasılsa pabucun tekini elinden kaçırmaz mı! Bir de bakar ki, etek dolusu para döktüğü pabuç suyun üstünde yüzüp akıntıyla gidiyor. Abdesti yenilemek kolay, pabucu yenilemek kolay mı? Nasrettin Hoca'nın aklı fikri karışır; ne namazı düşünür; ne niyazı: “Al abdestini ver pabucumu, al abdestini ver pabucumu…” diye dere boyunu tutar.
Pabuç gider, o gider…
* * *
Abdest alıyorlardı.
Fethullah'ı “darbeci lağım deresine düşmüş boğulurken” gördüler. Akılları, fikirleri şaştı. Ne diyecekler; “Al Fethullah'ı ver abdestimizi” noktasına geldiler. Fethullah Gülen'le birlikte olup, onun okul açılışlarına gitmemiş, yan yana fotoğraf çektirmemiş, “Muhterem… Muhterem…” diye övüp göklere çıkartmamış, devlet geliri ile desteklememiş AKP üst yönetiminden; cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, milletvekili, belediye başkanı, il, ilçe başkanı bir tek partili gösteremezsiniz.
* * *
Arşivde var.
Videosu dolaşıyor.
Şimdiki Başkan, bakan olduğu yıllarda kendi sesinden canlı olarak kürsüde şiirsel bir anlatım tutturmuş; “Kalmasın alaka duymadığın ve el uzatmadığın bir mahzun gönül diyen muhterem Fethullah Hoca Efendi…” diye döktürüyor.
Dünün muhteremi!