Enflasyon verileri dün açıklandı. Ayılık enflasyon 15 yıl sonra
ilk kez yüzde 20’yi aştı. Yüzde 24.52 oldu. Ciddi ekonomistler,
tarafsız ekonomi tarihçileri, “Bu tablo bize 2001
krizi öncesine geri döndüğümüzü
gösteriyor” dediler.
Dön baba dön!
Başa dön!
Hatta gerisine!
2000’de ülkeyi Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Devlet Bahçeli birlikte
yönetiyordu. 2000 yılında “iç kanama
olmuş” bugün yaşadığımız “yüksek
enflasyon- yüksek kur- yüksek faiz- zincirleme iflas ve
konkordatolar- yüksek işsizlik- gelmeyen yeni dış borçlar
sarmalına” girilmişti. Ecevit, Yılmaz, Bahçeli, iç
kanamayı durdursun diye IMF ile anlaştılar ve Prof.
Dr. Kemal Derviş’i çağırdılar. Kemal Derviş,
ekonomiyi oksijen çadırına aldı, “güçlü ekonomiye geçiş
programı” yaptı.
Program acı reçeteydi.
Ölen ölür.
Altta kalanın canı çıksın.
Halkı acıttı program.
2001 yılına girildi. Seçimler oldu. Halk acısını; Ecevit’in,
Yılmaz’ın, Bahçeli’nin partilerini sandığa gömerek çıkarttı.
Yerlerine Tayyip Erdoğan’ı iktidara getirdiğinde; Kemal Derviş’in
yaptığı programın meyvelerini hazır yenecek halde buldu.
2001’de iktidara geldiğinde:
TL değer
kazanıyordu.
Faizler inişe
geçmişti.
Enflasyon
düşüşteydi.
Büyüme eksiden artıya dönmüş, 2001
yılında yüzde 6’yı bulmuştu. ★★★ Tayyip Erdoğan şansı!
Meyveler olgundu.
İştahla yediler.
Ne varsa sattılar.
Dolara boğuldu ülke.
Oylarını arttırdılar.
2007 yılında Derviş’in bahçesinin meyveleri tükendi. Tayyip Erdoğan
ve kadrosu, bahçede yeni meyve üretecek bir çalışma, yeni bir
büyüme yolu, yöntemi, programı ortaya koyamadı. İçeride devlet
malını sat, özel sektör ve bankalar üzerinden de dış borçları
artır; “betona- ranta- saraya- israfa- gösteriş
yatırımlarına- tek adam imajı yaratmaya yat...