Orduda savaş pilotu olmayı seçmiş hanımlara, görev sırasında,
inanç ve siyasi sembol olan türban takma izni verildi. Ordunun
birliğine, bütünlüğüne, dayanışmasına siyasi çıkarlar için hançer
vuruldu. Aynı gün mahkeme önüne çıkarılan 15 Temmuz darbecisi,
“cumhurbaşkanını neden öldürmek istedin?” sorusuna “Ben inançlı
insanım, ölüm makinesi olarak yetiştirildim” diye cevap verdi.
Ölüm makinesi!
Hangi yumurtadan çıktı?
Gagasını kullanarak.
Ayağıyla eşinerek.
Çukur açar.
Çukuru gizli, güvenli bir depo haline getirip yumurtalarını
bırakır. Özel bir folluk oluşturur. Tavuk gurk olur, yumurtalar
üzerine kuluçkaya yatar. Besiciler bilir: O tavuk, sizin elinizden
yem yemeye alışık olmalı, sizi aynı davanın, aynı inancın yolcusu
olarak dost bilmeli ki, rahat rahat gurk otursun ve zamanı gelince
yumurtadan ölüm makinesini çıkarsın.
Çift tavuk var.
2 tavuk gurka oturdu.
15 Temmuz yumurtadan çıktı.
Tavuğun biri lanetleniyor.
Diğeri!
2. Kurtuluş savaşçısı!
Bu şimdi!
Adil mahkeme mi oluyor?
* * *
Mahkemeler başladı.
Duruşmaları izliyoruz.
Öğreniyoruz.
Görevli savcılar toplanmışlar.
Soruşturma derinleştirilmiş.
Pek çok delil.
Birçok belge.
Sayısız bulgu.
Çok sayıda ifade.
Toplanıp, bir araya getirilmiş. Sonuç şu olmuş: FETÖ cemaat mensubu
olduğu iddia edilen kişiler 1970'lerde, orduya, polise, eğitime,
okullara, vali ve kaymakamlıklara, MİT'e, basına sızmaya başladı.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde 2000 yılı ile 2008 yılı arasında iyice
yerleşip yayıldılar. Yüksek sicil ve takdir verilenler kilit
görevlere yerleştirildi.
Tamam işte!
2000-2008 arası.
2 tavuk vardı.
Birlikte gurka oturmuşlardı.
Tavuğun biri darbeci hain.
Diğeri kahraman sayılıyor.
Mahkemeler, kimi kandırıyor?