Amerika'ya (ABD'ye) güvenilmez. Amerikan ipine güvenip kuyuya inilmez. Amerika'ya güvenip Kore'ye asker gönderilmez. Amerika'ya güvenip komşulara savaş açılamaz. Amerika'ya güvenip Ortadoğu batağına Mehmetçik sürülemez. Amerika'ya güvenip “her mahallede bir milyoner yaratacağız” diyenler, günün sonunda mosmor olurlar. Amerika'ya güvenip güçlü ekonomi, milli kalkınma yaratılamaz. Amerika'ya güvenip darbe yapılamaz. Amerika'ya güvenip darbe yapanlar insan içine çıkamazlar. Amerika'ya güvenip “yeniden Osmanlı olacağız” hayali kurulamaz. Kuranlar rezil, rüsva olurlar.
Sınanmış!
Denenmiş!
Çıplak gerçek bu.
100 yıldır söyleniyor.
Ne söylenmesi… (!)
Bas bas bağırılıyor.
Bu gerçeği önce Türkiye'nin sosyalistleri bağırmaya başladılar. Hayır! Daha doğrusu Türkiye'nin sosyalistleriyle birlikte “Tam bağımsızlık bizim karakterimizdir” diyen Atatürk'ün izinden yürüyen Kuvayi Milliye kahramanları bağırdılar. Sonra Türkiye'nin komünistleri, sonra Türkiye'nin sosyal demokratları, sonra Türkiye'nin bütün gerçek laik ve muhafazakar insanları (montajcı-faizci- dış borç yeme düşkünü- liboş kesim hariç), sonra Türkiye'nin milliyetçi kanadı, sonra Türkiye'nin İslamcı, muhafazakar, dindar kanadı (tarikat ve cemaat şeyhleri, feodal ağalar hariç) söylediler. Sağcı, solcu, millici gerçek aydınlar da her zaman söylediler.