Vicdanı olan doğruyu görür, çekinmeden söyler. Vicdanı olmayan
“yapay Hollanda-Almanya- Avusturya- İsviçre düşmanlığının” arkasına
takılıp gerçeği okurundan gizler.
Gerçek şu:
Bu fabrikasyon!
Asparagas.
Uydurma düşmanlık.
Önce Almanya'da “kapalı salon toplantılarının Türk bakanlara
yasaklanması” ve ardından Hollanda'da önce Dışişleri Bakanı'nın
uçağına giriş izni verilmemesi ve sonra da otomobiliyle Rotterdam
Konsolosluğu kapısına 30 metre uzaklığa kadar gelen Aile Bakanı'nın
“polis gözetiminde sınır dışı edilmesinin” Türk halkının duygu
dünyasında yaratacağı öfke, kızgınlık, kırgınlık, mağduriyet kimin
işine yaradı?
Kime malzeme oldu?
Türkiye'de halk oylamasında “evetler” çoğunlukta çıksın diye her
yolu kullanmayı hak sayan iktidarın propagandasına malzeme oldu. Ve
öbür yandan da Almanya ile Hollanda' da “Anti İslam ve Anti Türk
kartına oynayarak” oylarını yükseltme hesabında olan sağcı-ırkçı
Avrupalı parti liderlerinin de işine yarıyor.
Bulunan dış düşman!
Çift sarılı yumurta.
* * *
Bizim ülkemiz penceresinden bakınca; bu dış düşmanı bulan
propaganda kampanyasını düşünen beyin takımına Saray'ın en yüksek
ikramiyesi verilecektir. Çünkü “evet diyeceklerle hayır
diyeceklerin ucu ucuna gittiği ve kararsızların yüksek oranda
kaldığı şu günlerde” bulunan dış düşmana karşı Kemal Kılıçdaroğlu
bile Tayyip Erdoğan' ın arkasında durmaya mecbur bırakılıyor.
Vay sen!
Nazi'yi mi savunuyorsun?
Vay sen!
Faşisti mi tutuyorsun?
Aile Bakanımızı kendi konsolosluğumuza sokmadılar. Onu “yüzüne
biber gazı sıkılan Taksim'deki protestocu anne” durumuna
düşürdüler. Bakanımızı, Hollanda'nın liman kenti Rotterdam'dan
karga tulumba Almanya sınırına sürdüler.
Bu durumda!
Kimden yana olacaksın!
Başından beri tırmandırarak, bilerek ve hesaplayarak olayı;
“Almanya'da ve Hollanda'da yaşayan vatandaşlarımız ile gönül bağı
kurmamızı önlemeye kalktılar, çünkü biz ülkeyi güçlü Türkiye
yapacağız. Avrupa güçlü Türkiye olmamızdan korkuyor” söylemine
getirdiler.
Bu yalan!
Vicdanı olan yalanı görür.
Halka doğruyu yansıtır.