Ocağa kondu, altına kuru odun sürüldü: Ateş iyice tutuşsun diye
yellemeler, üfürmeler başladı. Oy pusulaları mühürsüz olsun. Sandık
kurulu başkanı dururken vatandaşa polis çağırma yetkisi verilsin.
Kurul başkanı, devlet memurlardan atamayla görevlendirilsin ve
özellikle, sayın adalet ve iç işleri bakanlarımızın gözünün içine
bakan memurlardan seçilsin.
Böyle laflar!
Daha neler!
Küçük ayrıntılar.
Aslında, “Asrın tuzağı” kuruluyor. Onu
gizlemekteler. Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli için “barajı
sıfırlayacak” fakat diğer partiler, özellikle Saadet
Partisi, HDP, İYİ Parti, Vatan Partisi, TKP ve kim seçime
katılacaksa diğerleri için “yüzde 10 barajını”
devam ettirecek. CHP’nin bir baraj sorunu yok, yüzde 25 oyu zaten
değişmiyor.
Asıl tuzak CHP’ye kuruluyor.
* * *
“Erdoğan- Bahçeli ikiz ittifakı” karşısında CHP, İYİ Parti, Saadet, HDP “dördüz ittifakı” kurmaya zorlanıyor. Kuramaz da parça parça seçime giderlerse; “iç dont-dış dont sistemleri” çalışacağından Erdoğan’ın partisi AKP, seçimde aldığı oyun karşılığı olan milletvekili sayısından daha fazla vekil çıkartacak. Bahçeli’nin partisi MHP, ne kadar oy aldıysa onun karşılığı milletvekili sahibi olacak ama “yüzde 10 barajı nedeniyle sandığa gömülmekten kurtarıldığından dolayı Tayyip Erdoğan’a minnet ve şükran borcunu ödemek” için Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı seçiminde seçmenini “Tayyip Erdoğan’a oy atmaya” çağıracak ve böylece birinci turda “Reis seçilmiş” olacak.