Kazakistan’da zamlardan, yolsuzluklardan, tek adam yönetiminden bunalan halk sokağa döküldü. Bizim TV’lerde “mavracı takımı” Kazakistan’daki halk tepkisini “dış güçlerin kışkırtması” diye yorumlayıp konuşmaya başladılar. Adana’da boş söz söyleyen, gevezelik yapan, palavra atana “bırak mavrayı” diye takılırlar.
Mavra kısıtlanamaz.
Mavracı da konuşsun.
İsteyen dinlesin.
İsteyen filtre etsin.
Bak Kazakistan’a!
Gör halini.
Ekrem Hayri Peker, kimya mühendisidir. Aynı zamanda titiz araştırmalara dayalı kitaplar da yazar. “Özbek Mektupları”, “Anadolu'dan Kafkasya'ya Zekeriya Efendi”, “Yeşim Taşı Ön Türkler ve Türk Tarihinden Kesitler” adlarıyla kitaplar da yazdı. 10'dan fazla kitabı var. Tekstil ve Konfeksiyon Sanayi Sektörleri'ni konu alan dergilerde makaleleri yayınlanıyor. Kazakistan- Özbekistan- Türkistan'da 4 yıl yaşadı. Bölgede kimya fabrikası kuruluşunda çalıştı. Kazakistan'da olaylar patlayınca 4 yıl boyunca biriktirdiği gözlemleri ve tespitlerinden bir özet yapıp gönderdi.
Sizinle paylaşıyorum.
“Soğuklar.
Bıkkınlık.
Ve Kazakistan.
Siz hiç eksi 20 ila eksi 30 derecede hem doğalgaz hem de elektriksiz kaldınız mı? Her gün saatlerce buz gibi evde, dükkanda yaşamak durumuyla yüz yüze geldiniz mi? Bir de yıllarca tek ses, tek parti ve tek adamın yönetiminde yönetildiniz mi? Dünyada çok seslilik yayılırken sansürden geçmiş dergilere ve aynı başlıkla çıkan gazetelere izin verildiği ve devlet gelirlerinin küçük bir gruba aktarıldığı bir ülkenin vatandaşı oldunuz mu?