Kayırma var, kollama, rüşvet, torpil, kamudan partiliye, yandaşa
yedirme çok yüksek.
Böyle gitmez.
Halk sizi terk eder.
Uyanın diye yazdım.
Kalemimi tutmadım.
Oy vermeyin.
Değiştirin iktidarı.
Diye de yazdım.
* * *
Olan, biten ortadaydı.
Herkes görüyordu.
Ramazan pidesi küçülürken saraylar yaptırılıyor. Şatafat, israf,
savurma zıvanadan çıkıyordu. Partili müteahhitlerden “yeni
rantiye ve şantiye zenginleri yaratma ve onlardan da holding
Müslümanlığı çıkarmaya” koyulan iktidar partisi, bu
yatırımları çok yüksek maliyetle bitirebiliyor. Yüksek faiz
ödenerek bulunan büyük dış borçla; geçiş ve hasta garantisi (yani
kâr garantisi) verilerek yaptırılan köprüler, hava meydanları,
otoyol, hastane, tüp geçit projelerinin arkasında; ülkeyi yabancı
dünya finans kurtlarına soydurma var. Köprüler, hava meydanları,
hastaneler, otoyollar 130 milyar dolara mal oldu. Bunlar dış borç
alınarak değil halktan toplanan vergiler yerli yerinde kullanılarak
yapılsaydı 30 milyar dolara mal olacak, 100 milyar dolarlık kara
delik doğmayacaktı. Kaldı ki, bu kadar yüksek maliyete rağmen
kıyaslamalı veriler “otoyol yapım kalitesinde 30’uncu
sıraya düştüğümüzü” de gösteriyor.