Bir yıl daha bitti. Koca yıl boşa gitmedi. Biriktirdi, biriktirdi; “uyanın-aydınlanın- hesap sorun- saydamlık isteyin- her söylenene kanmayın” diyerek bırakıp gidiyor. Böylece; uyuşukluk dönemi, kendini teslim etme dönemi, bekleyip görme dönemi, bizim için çalışıyorlar dönemi, geçmişin kötü mirasını tamir ediyorlar dönemi, özetle “ne yapıyorsa kabul ederiz dönemi” bu yılla bitip, gidiyor. Farkındalar!
“Aya da yeni köprü yapıyoruz” dediklerinde inanacakların sayısında azalma başladı. Bu yüzden; sanatçıları evlerinden polisle alıp sorguya götürmeye ve TV gazetecilerini “RTÜK sopası ile” susturmaya çalışıyorlar.
Herkese çamur sıvama.
Doğruya leke sürme.
★★★
Gerçek hayat, TV ekranlarında tekel kurup binbir yalanla süsledikleri gibi tozpembe değil.
Sorunlar ağırlaştı.
İşsizlik alev oldu.
Yoksulluk arttı.
Gelir eşitsizliği vardı.
Daha da açıldı.
Geçim çok zorlaştı.
Vergiler zalim sopasına döndü. Sanayide, tarımda, hizmetlerde daralma, küçülme, durgunlaşma yapıştı kaldı. Türkiye, dünyanın en yüksek faizini ödeyerek dış borç isteyen ülke haline geldi. Memurlar sıkıntıda. İşçiler mutsuz. İşverenler, devlet ananın emziği olmadan yaşayamayan bebeklere döndü. Sanayici, tüccar, bankacı, KOBİ sahibi göbeğinden devlete bağlandı.
Tarım bitti.
Çiftçi perişan.
Devletin bütün malları satıldı. Kamu imtiyazları peşkeş çekildi. Özelleşecek mal kalmadı. Türkiye’nin geleceği de satıldı. Bütün belediyeler borç içinde. Devlette harcama tavan yaptı. Halka kemer sıkma kaldı.
2018 biriktirdi.