Ekonomik savaşa girdik. ABD’den kopuyoruz. Çin’i arkamıza
alıyoruz. Dolarları bozdurun. Yastık altından altınları çıkarın.
Çin Yuanı’na bağlanın. Yerli ve milli savaşımızı, Çin’den gelecek
yeni dış borçla vereceğiz.
Kahrolsun ABD Doları.
Yaşasın Çin Yuanı.
Manifesto açıklandı: 1000 proje vardı, 400 projeye öncelik verildi.
İlk 100 günde öncelikli olarak 400 proje Çin’den alınacak yeni dış
borçların desteğiyle gerçekleşecek.
Borçla millet bahçesi.
Borçla kıraathane.
Borçla işsize para.
Borçla Rus dana eti.
Borçla Kanal İstanbul.
Borçla üç katlı tünel.
Borçla emekliye Kurban Bayramı ikramiyesi. Borçla ölü Emlak Bankası
diriltme. Borçla kamu bankasından imar barışı kredisi ve borçla
kamu bankası görev zararını örtme.
Böyle uzayıp gider.
Yaz, yaz!
Liste bitmez. * * * Türk Lirası’ndan 6 sıfır
atılmamış olsaydı; bugün 1 dolar= 5 milyon TL olacaktı. Allah
yüzümüze baktı, TL’den 6 sıfır atıldı da bugün 1 dolar= 5 TL’yi
geçti diye yazabiliyoruz.
5 TL ne ki?
Suriyeli mülteciye ver.
Yüzünü buruşturuyor.
Sırf bu yüzden bile kahrolası ABD Doları’nı bozdurup, bize yeni
borçlar veren Çin Yuanı’na geçmeliyiz.
1 Yuan= 0.74 TL.
74 TL veriyorsun.
100 Çin Yuanı alıyorsun. Milli duruşta özgüvenin artıyor!
Oysa 6 sıfırı atılmış TL ile bile 100 ABD Doları almak için 500
TL’den fazla ödemek zorunda kalıyorsun, özgüvenin yıkılıyor!
Satalım dolarları.
Alalım yuanları.
Milli ve yerli ekonomik savaşımıza omuz verelim. Çoğalsın millet
bahçelerimiz ve müzelerden dönüşme kıraathanelerimiz. Müzeler, kek
ile çayı bedava dağıtan kıraathanelere dönüştürülecek. Sanıyorum
yani kuvvetle tahmin ediyorum; müzeden dönüşme kıraathane
projelerimizde de, tıpkı köprü, otoyol, tüp geçit, hastane,
havaalanları yapımında olduğu gibi, “devletten bir kuruş para”
çıkmayacak. Beleş kek ve çay ikramlı kıraathaneleri,
“yap-işlet-devret” adlı mucize finansman modeli...