Boya dökülür altından buruşmuş, kırışmış, lekeli, kösele yüz
çıkar. 2016 boya döken yıl oldu. Boya döküldü; çıplak gerçek ortaya
çıktı.
2016 tapınak yıkıcı oldu.
Din tüccarlığı tapınağı, birbiriyle kavgalı 2 ana sütun
üzerindeymiş.“Kavgalı” lafı hafif kalır; kanlı-
bıçaklıymışlar!
Boya altına gizlenmişler.
Yüz yüze gelince gülüyor.
Aslında kin yüklüymüşler.
2016 yılı Temmuz ayında “aynı menzilin yolcusuyuz” diyen
iki İslamcı siyaset figürü birbirine girdi. Türkiye, kendi ordusu
kendi halkına ateş ederek darbe yapmaya kalkan tarihinin en acılı
yılını yaşadı.
2016 boya döken yıl oldu.
Boya döken yıl gidiyor.
* * *
Ekonomi gözlüğünü tak.
Ekonomi gözlüğüyle bak.
2016 yine boyaları döktü.
Altından enkaz çıktı.
Zenginlerin tuzu her zaman kuru. Enkaz fakirlerin, işçilerin,
memurların, emeklilerin, dar ve değişmez gelirliler ile işsizlerin
üzerine geliyor. Teğet geçmiyor. Delip geçiyor. Yoksullar için
daralma, küçülme, büzülme, kemer sıkma başladı.
Uyuduk uyandık.
Dünya'da ilki yaptık.
Bir gecede zengin olduk.
Bir gecede “orta gelir tuzağını” kırdık, “zengin
ülkeler sınıfına” yazıldık. İşte mucize kalkınma. Bir gecede
büyüdük, geliştik.
Milli gelir arttı.
Milli tasarruf patladı.
Milli varlık sıçradı.
Meğer haberimiz yokmuş, uyuyormuşuz; kayıt içinde, kayıt dışında,
deftere yazılmış, defter dışı bırakılmış, yastık
altına atılmış, Dubai'ye, Katar'a, İsviçre'ye
kaçırılmış “gizli gömüler” varmış. Kişi başı 2 bin dolar daha
varlıklı insanlarmışız.