Bu Arapça kökenli kelimenin Türkçemize gelip yerleşmesinin hoş bir hikayesi de var.
İki yoksul arkadaş.
Hamama gitmişler.
Soyunurken biri, diğerinin don ile atletinin postacıların mektupları doldurduğu posta çuvalı kaba kumaşından dikildiğini ve üzerinde “cemaziyelevvel” yazısının da olduğu gibi durduğunu görmüş. Benden de yoksul, baksana kendine posta çuvallarından iç çamaşırı dikmiş diye düşünmüş.
Zaman akmış.
Yıllar geçmiş.