Yol gösteren, örnek alınan. Ağzına bakılan. Sözü dinlenen.
Dediği yapılan ülke olacaktık. Ortadoğu’daki mezhep krizini
Türkiye’yi yönetenler çözecekti. Olmadı. Bütün bölge mezhep
çatışmalarından harabeye döndü. Türkiye İslamcı (IŞİD ile)
terörle mücadelede lider rolü üstlenecekti. Olmadı. Liderliği
çöküntüye uğradı. Suriye’nin paramparça olmasında ve bütünüyle ABD
ile Rusya’ya teslim edilmesinde Türkiye’yi yönetenlerin
öngörüsüzlüğü büyük oldu.
Ülkemin geldiği yere bak.
Otur ağla.
Türkiye, Suriyeli çocuğa dilencilik yaptıran ülke oldu: Çeteler
oluşmuş. Harap Suriye şehirlerinden, 4-5-6-7
yaşlarındaki kız- erkek çocuklarını ayda 1000 TL ile kiralıyorlar.
Türkiye’nin büyük kentleri İstanbul, Ankara, İzmir’de
dilendiriyorlar.
Polis uğraşıyor.
Bir çeteyi çökertiyor.
Yeni çete hemen devrede.
* * *
Türkiye, ayrıca çocuk yaşta Suriyeli genç kızların parayla
satıldığı ülke de oldu. İngiliz gazeteciler (Times) Gaziantep’e
geldiler. Soruşturup araştırdılar. Gazetelerinde Türkiye’ye sığınan
Suriyeli 18 yaşından küçük kız çocuklarının 5-6 bin TL’ye ikinci eş
yapılmak üzere satıldığını yazdılar.
Çok çirkin çamur.
Türkiye’ye bulaştı.
İngiliz gazetesi; yaşlı Türk erkeklerinin Suriyeli kızları
satanlara; “beyaz tenli olsun… Uzun boylu olsun… Yaşı 17’yi
geçmesin… Yeşil gözlü olsun…” diye siparişler verdikleri bile
yayınlandı.
Uydurma!
Yalan diyen çıkmadı.
Oysa İngiliz Gazeteci Gaziantep’te yaşayan ve adı Ebu Cafer olan
kadın satıcıyı konuşturmuş, onun “Eğer genç kız güzelse 11 bin
TL’ye kadar alıcı buluyor” dediğini ismiyle yazmış ve bir sivil
toplum kuruluşu çalışanının ise “Bu kızları kuma yapacağız diye
alanlar birkaç ay kullandıktan sonra kovuyorlar. Kovulan kızlar
utançlarından evlerine dönemiyor ve büyük şehirlerde gece
kulüplerine düşerek hayatları sönüyor” diyen konuşmalarını aynı
haberde geçirmişti.
Sormak gerekir:
Türkiye’nin düşürüldüğü bu durumu Arakan Müslümanlarının çığlığıyla
örtebilir misiniz?