5 ayrı oturumda 35 saat çekip uzattılar. Bir dayanma gücü
vardı.
Don lastiğine döndü.
Kopacaktı. Koptu.
CHP samimiydi.
AKP yalancı.
Oyalıyordu.
Tayyip Erdoğan hiçbir zaman demokrat olmadığı ve olamayacağı için
umutlar Ahmet Davutoğlu’na bağlanmıştı. Ahmet Davutoğlu, şahsiyetli
bir dikleniş yapacak Saray’a “yeter artık” diye
başkaldıracaktı.
Demokrat olacaktı.
Halk sandıkta AKP’ye tek başına iktidar vermemişti. Ve Tayyip
Erdoğan’a da “başkan olma” vizesi sunmamıştı. Ahmet Davutoğlu,
demokrat biri olsaydı “milli iradenin istediği yönde” hareket eder
Saray’a başkaldıran bir duruş sergilerdi.
Boşuna beklentiydi.
Söylemesi ayıp.
Ben bu köşede yazdım.
Beslemeler.
Diklenemezler.
Ahmet Davutoğlu’nu parti başkanlığına ve oradan da başbakanlığa
getiren besleyici güç Saray’da oturandı.
Saray, koalisyon istemiyordu.
Don lastiği kopacaktı.
* * *
Ahmet Davutoğlu ile Tayyip Erdoğan, “Seçimle gelen seçimle
gider” demokratlığına inanan liderler olsalardı koalisyon
hükümetinin AKP ile CHP arasında değil AKP ile HDP arasında
kurulması gerekirdi.
Oyları yetiyordu.
Düşünceleri birdi.
Barış süreci demişlerdi.
Epey yol almışlardı.