Her seçim, demokrasiyi biraz daha geliştiriyor. Bu seçimler,
demokratik bilincin ilerlemesinde kocaman bir adım oldu. Tek
Adam’ın tek sesi karşısında çok sesli yeni liderler (Muharrem
Öğretmen- Meral Anne- Temel Dede) kazandık. Yeni liderler, iktidarı
değiştirmeye kararlı olan dip dalgayı kavramayı başardılar. İktidar
ise patlayan dip dalgayı kessin diye Kandil’e bayrak dikme
harekatını, seçimden önceye çekti.
Özetle!
Bu kadar yıl sözü edildi.
Bu kadar yıl beklendi.
İktidarın cumhurbaşkanı adayı Tayyip Erdoğan’ın bu seçimde yüzde
60-65 oy alacağı beklentisini neredeyse yüzde 40’ın altına indiren
dip dalgayı kırmak için Türk Ordusu’nun Kandil’e bayrak dikme planı
seçimden önceye çekildi.
Hava bombardımanı başladı.
Ardından füzelerle dövme.
Sonra Kandil zapt edilecek.
Böylece cinayet işleme şebekesi haline gelmiş PKK’nın siyasetteki
ağırlığı da iyice azalacak.
Dip dalga sayesinde.
* * *
Kandil’e bayrak dikmek, dip dalgayı kıran etkisi yaratıp, Tayyip
Erdoğan’dan kopmuş bir bölüm seçmeni geri getirir mi?
Sanmıyorum.
Ordu görevini yapmış sayılacak. Çünkü “dip dalgayı
başlatan; Tayyip Erdoğan’a karşı başlayan kızgınlığın, kırgınlığın
büyümesi” oldu. Dip dalgayı yeni liderlerin ortaya çıkması
değil bizzat Tayyip Erdoğan’ın 3 hatası başlattı, hızlandırdı.
1- Tek Adam olmayı seçti.
2- Saraylar yaptırdı.
3- Kendini generale alkışlattı.
Bütün kararlar, sonunda onun iki dudağı arasından çıkan sözle
alınır oldu. Gecekondudan geldiğini unuttu, pahalı, israf yüklü,
şatafatlı saray yaptırdı. En son muhtarları Saray’da topladığında,
“Saray’ın mutfağı müthiş…” bile dedi. Bizim coğrafyamızda Ortadoğu
liderleri kendilerini generallere alkışlatıyordu. Tayyip Erdoğan da
bir siyasi iftar sofrasında kendini korgenerale alkışlattı ve bunu
savundu.
Dip dalgayı kendi başlattı.