Ayasofya’da hutbede “lanet okuyunca” ve ertesi gün dışı magazin içi iktidar yandaşı gazeteye “Ben Atatürk’ü kast etmedim, Atatürk’e beddua değil dua okunur” diye demeç verince aklıma geldi.
Unutuyoruz.
Bu yılın ilk ayıydı.
Kış çetin.
Soğuk acımasızdı.
Çadırlar ısı tutmuyordu. Elazığ’da evleri depremle başlarına yıkılanlar, “sağ olsun devletimiz bize çadır verdi ama çoluk çocuk üşüyoruz, konteyner verseydi…” demişlerdi.