1997 yılında yani 22 yıl önce Gaziantep’te “4 çocuk ünlü
baklavacının dükkanına gece vakti kapıyı
kırarak” girdi. Baklava çaldılar iddiasıyla izleri
sürülüp, yakalandılar.
Çocuklar tutuklandı.
Ve suçları sabit bulunarak 9 yıl hapis cezasına çarptırılıp
hapishaneye gönderildiler.
Türkiye’de ilkti.
İkincisini yaşadık.
Baklavadan sonra domates de çalınacak mal oldu. Bir hafta önce
Antalya’nın Serik İlçesi’nde toptancı halindeki komisyoncuların
dükkanlarına gece vakti kapıları kırılarak girildi. 3 bin 500 TL
değerinde domates dolu sandıklar çalındı. Dükkan sahibi
komisyoncular, sabah polise haber verdiler. Serik İlçesi Emniyet
Müdürlüğü Asayiş Bürosu ekipleri harekete geçti. Domates
hırsızlarının kimliklerini belirledi. Bunlar çocuk değillerdi.
Yaşları 30 civarında insanlardı.
3 kişiydiler.
Mahkemeye sevk edildiler.
3 domates hırsızı mahkeme başkanına “domatesleri
çaldık ve sattık” dediler. Mahkeme, 3 şüpheliyi
tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı.
★★★
Koca 22 yıl geçti.
Türkiye büyüdü.
22 yıl önce Türkiye’nin kişi başına milli geliri kabaca 6000 dolar
civarındaydı. Bugün kabaca 10 bin dolar. (TUİK’in resmi rakamı
2017’de 10 bin 600 dolar.)
Nüfus da arttı.
Milli gelir de.
Türkiye zenginleşti fakat dün baklava çalınacak maldı, bugün
domates çalınacak mal oldu.
Bunun nedeni olmalı.
1 değil 100 nedeni olabilir. En önemli nedenlerden biri; kişiler
arasındaki gelir farkı ile şehirler ve bölgeler arasındaki
gelişmişlik uçurumudur.