Az izin, rüzgar gibi geçti. Döndüm geldim. Örtme zirve yapmış. Yavuz hırsız ev sahibini suçlu ilan etmiş. 15 günlük birikmiş eski gazeteleri taradım, “Ensar evinde çocuklara tecavüz eden kimdi?” sorusu aklıma takıldı. Sorunun altına 5 cevap seçeneği yazdım.
a- Aile Bakanı.
b- Bekaroğlu’nun oğlu.
c- Başbakan.
d- Ensar’ın hocası.
e- Kemal Kılıçdaroğlu.
Beyinler yıkanmış. Sahteci, yalancı, cazgır, egemen algı avcılığı gerçeği saptırmış. Gerçek, gerçek olmaktan çıkarılmış. Ensar evinde çocuklara tecavüz eden kimdi sorusunu soran bir araştırma yapsalar; yüzde 90 “Kılıçdaroğlu”ydu seçeneğini işaret edecek hale getirilmiş.
Şeytanlaştırmışlar.
Taşlamışlar Kılıçdaroğlu’nu.
O lafı söylemeyecektin.
Söyledin, af dileyecektin.
Cihat ilan edilmiş.
* * *
Gerçekten samimi Müslümanlar; “En büyük cihadın, kişinin ve toplumun kendi nefsini terbiye etme savaşı” olduğunun altını çizerler. Bu tarif bizi; çocuk tacizleri olayında “kötülerle değil, kötülükle mücadele et… Tek tek sapıklarla uğraşmakla değil sapıklığı yaratan bataklığı kurutmayı öne al…” gerçeğine götürür.
Taciz Ensar evinde yapıldı.
Ensar Vakfı ise kollandı.
Zaten korunuyordu.
Eski yazım var.
Bu köşede yazmıştım.
Tablo şöyleydi.
İstanbul Ataşehir’de bina:
Aylık kirası: 8.850 TL.
Kirayı ödeyen:
Büyükşehir Belediyesi.
Binayı kullanan: Ensar Vakfı.
Avcılar’da bir bina:
Kirası: 53.100 TL.