Görünüşte tek dolar var, sahibi ABD; rengi, şekli, biçimi,
kağıdı, baskısı belli… Aynı dolar Türkiye'ye gelince; sıfatı
değişip çeşitleniyor. Banka doları, merkez bankası doları, döviz
büfesi doları, uyuşturucu doları, turist doları, terörist doları…
Hepsinin alış değeri farklı, satışı farklı.
Ekonomi battı.
Çıkamıyor.
Dolar bir çıkıyor.
Bir iniyor.
Günün sonunda hep çıkıyor. Son 30 gün içinde; 1 dolar: 4 TL'ye
dayandı. Dün 3.72'ye kadar düştü. Yarın yine çıkar. Sonuçta elinde
dolar tutanlar kazandı, bozduranlar yitirdi; bu süreçte en
kârlı olanlar ise “dondurulmuş dolar sahipleri” oldu.
Evet… Evet.. !
Dolar sıfatlarımız arasına bir de dondurulmuş dolar girdi. En
lezzetli dondurma; dolar dondurması oldu.
En çok kazandıran!
Dondurulmuş dolar.
En şanslı işadamı!
Donmuş dolar yalayan!
* * *
Futbol topu üzerinden, futbol takımlarında top koşturan
futbolcular sırtından, futbol kulüplerinin payından, futbol maçını
TV'de seyreden izleyicilerin kesesinden ve parasından “dolar
dondurması” yapıldı ve Katarlı zengin işadamına “lezzetle yalasın”
diye sunuldu.
İhaleyi kapan!
Dondurmayı yalar!
Süper Lig'de oynayan takımların maçlarını TV'den yayınlama
ihalesini Dijitürk kazandı. Dijitürk Türk şirketi olarak
kurulmuştu, sahibi Mehmet Karamehmet sıkıntıya girdi. Şirkete el
konuldu, sonra Katarlı işadamına (beIN MEDIA) satıldı.
İhale 10 dakika sürmedi.
Katarlı kazandı.
Ancak çok lezzetli dondurma yapıldı! Dediler ki, bu ihalede ortaya
çıkan bedel iki eşit parçaya bölünsün. Bir parçası: 250 milyon TL
olsun. Diğer parçası 250 milyon dolar olsun.
Niçin iki parça?
Neden çift para?
Eee!