Çölde deve saklanamaz. Dağda duman gizlenemez. Biz bir süre “Rus
uçağı düşürmekle” oyalanırız. Bir süre “Boğaz’da Rus askeri bazuka
gösterdi” diye kızıp hayıflanırız. Bir süre “Musul’a tank
göndermekle” kabarırız. İstanbul limanına Portekiz, Kanada,
İspanyol savaş gemileri gelip demir attılar. Bunlar bizi kimden
korumak için geldiler diye sormayız. Gerçekte ne saklanıyor, ne
gizleniyor anlayamayız.
Türkiye’nin haline bak:
Musul’da tank gösteriyor fakat İstanbul Boğazı’nda “Kurtar beni
Portekiz” durumuna düşürülüyor.
Halkı aptallaştırmak budur.
Ve suç sayılmalıdır.
* * *
İstanbul Boğazı’ndan Rus savaş gemisi geçer, aldırmaz. Rus savaş
gemisinin güvertesinde bir asker omuzdan ateşlenen bazuka gösterir
kaldırmaz. Bakanları konuşturup, “bir daha olursa affetmeyiz” türü
havayı yumruklama gösterileriyle halkın milliyetçi duygularını
kabartır.
Gemiye aldırmıyor.
Bazukayı kaldırmıyor.
Bu nasıl NATO üyeliği?
* * *
Rusya’nın Tek Adamı Putin, “uçağımı düşürdün seni pişman edeceğim” demiş, Boğaz’dan her biri binlerce ton bomba, füze taşıyan ve birer savaş makinası olan gemileri geçirmeyi hızlandırmış. Belli ki, o füzeleri, o bombaları, gerek duyduğunda, Türkiye’yi vurmak için kullanacak. Bir dakika! Senin niyetin kötü, Boğaz’dan geçirdiğin gemileri arayacağım, buna hakkım var demiyorsun veya diyemiyorsun, Musul’a tanklı tüfekli asker gönderiyorsun. Bunu da sanki ABD’nin bilgisi dışında yapmış gibi Türk halkına yutturmaya kalkıyorsun.