Bilerek, kasıtlı. Planlı. Anlaşmalı. Booom… Dedi patladı.
İçindeki bütün hava dışarı fosladı. Bu hava ile şimdi halkın beyni
yıkanacak, sabunlanacak, durulanacak, kurulanacak… Sonunda ne var;
dindar bir anayasamız olsun, laiklik de Anayasa’dan çıkarılsın
noktasına gelinecek. Meclis Başkanı’nın eline iğneyi verdiler.
Balona soktu: “Biz İslam ülkesiyiz. Nedir yani? Yeni Anayasa dindar
bir Anayasa olmalı. Laiklik bir kere yeni Anayasa’da olmamalıdır”
dedi.
Malumun ilanı denir.
Bilineni açık etti.
Hani atasözüdür:
Kedi g….nü görmüş.
Yara sanmış.
Sevdiğim bir dostum var. Benim gibi kaba söylemiyor. Atasözünü
değiştirip kibarlaştırıyor: Kedi kuyruğunu görmüş. Yılan sanmış
diyor.
Yılan sanıyoruz.
Aslında o kuyruk.
Eski bilinen kuyruk.
* * *
Hatırlayın 2007 yılında dönemin Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, “AK Parti’nin laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiğini, kapatılması ve içlerinde Erdoğan ile Gül’ün de bulunduğu 71 parti önde gelenin siyaseten yasaklanmasını” isteyen bir iddianame hazırlamıştı. Belgelerini, gerekçelerini de koymuştu. Anayasa Mahkemesi Başkanı dahil 11 üye bu iddianameyi 2008 yılı Mart ayında kabul edip, davayı görüşmeye başladı ve temmuz ayında; bu yüksek mahkemenin başkanı hariç 10 üyesi; “Evet AK Parti, laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmuştur” kararı verdi.