Dertlerini dert bilerek, acılarını hissederek, onlara
sahiplenerek yola çıkmıştı. “Türkiye’nin zencisi benim”
diyordu.
Kaynak hesabı yapmıyordu.
Acının nabzını tutuyordu.
Eşiyle birlikte gecekondu semtlerinde; kuru ekmek, kara zeytin, tek
şekerli çay kahvaltılarında yoksul insanlarla buluşuyordu. Basına
da haber uçuruluyor; bu memlekette nihayet “fakirin ve fukaranın,
garibin ve gurabanın da bir düşüneni var” havası veriliyordu.
Hava tuttu.
Çok oy aldılar.
13 yıl iktidarda kaldılar.
İktidar sarhoşu oldular.
13 yıl önce gecekondu semtlerinden ayrılmayan Tayyip Erdoğan ile
eşi, 13 yıl sonra dünyanın en pahalı sarayını yaptırıp, Saray’a
kuruldular.
Fakir ailesini unuttular.
Yoksul evine girmez oldular.
Yoksulu, çaresizi, garibanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’si
sahiplendi.