New York’a yapılan gezi sırasında plazalarda yemekli toplantılar, Türk Evi’nde Elan Musk’ın oğluna top hediye etmeler, ABD’ye yerleşmiş Ahıska Türkleri’ne sarılmalar mutlu görüntülerdi.
Görüntüde hoş.
Gerçekte ise fos.
Henüz bir yabancı yatırımcıdan Türkiye’ye ilave döviz kazandırıcı bir ciddi yatırım niyeti görmedik. Türkiye’nin bankaları, şirketleri, Hazine’si dünyada en yüksek faizle (dolar üzerinden yüzde 9.75) borçlanma yapıyorlar. Yüksek faiz için gelen “sıcak para” ya da yatırım için gelen “soğuk para”; Türkiye’nin elde kalmış en değerli malını, mülkünü, fabrikalarını ucuza kapatmaya ve Akdeniz ile Ege kıyılarında satılığa çıkarılan hazine arazilerine sahiplenmeye zaten odaklıydılar. Bu 70 yıllık “soyguncu odaklanmayı” hızlandırmak için pahalı New York gezisine gerek yoktu.
★★★
New York’a gitmişken oradan ABD yönetimine yeniden hatırlatılabilirdi: “Bizim “Hoca efendi ile kıblemiz aynı…” yöndeydi. Fakat kendisi ordu içine sızma yaparak ülkemizin ve vatandaşlarımızın başına gelebilecek en büyük kötülüğü (melanet) yaptı. Kendi askerimiz, kendi uçağımız...