Kibirli, kendini beğenmiş Avrupa'ya ağzının payını hemen verdik.
Cumhurbaşkanı, “sizin bu kararınız yok hükmündedir” dedi.
Avrupa Birliği Bakanımız da “Sizin bu kararınız Kapıkule'den içeri
giremez” diye haykırdı.
Tokat gibi cevaplar!
Bravo!
Tokat döndü.
Sille de döndü.
Bizi vurdu.
Avrupa Parlamentosu'nun “Türkiye ile üyelik müzakerelerini
geçici olarak dondurması” kararı Kapıkule giriş kapısını
yıktı, parçaladı, devirdi İstanbul Tahtakale'ye kadar geldi. Doları
fırlattı. Kapıkule ile Tahtakale sallanınca Merkez Bankası'nın
bacası tutuştu. Cumhurbaşkanı'nın sözlerinin tersine faiz yarım
puan artırıldı ama dolar yükselmeye devam etti.
Fren patladı.
Yarım puan yetmiyor.
Kaç puan istiyor?
5 puan.
Belki de 10 puan.
İster Cumhurbaşkanı konuşsun, ister AB Bakanı tehdit etsin, lafları
havada kaldı. Kendileri söyleyip kendileri dinliyorlar. Dışarıdan
yeni para gelmiyor. Gelmişler de çıkıp gidiyorlar. Bu arada parası
olan yerliler de “kriz korkusuyla” dolara, dövize
koşuyorlar.
Kaç defa gördük.
Sayısız defa yaşadık.
Fren patlayınca!
Arkası uçurum!
* * *