Mucize halı yok. Denetimsiz, dengesiz, eleksiz, filitresiz bütün güçleri bir tek adamda toplayıp mucize yaratmasını beklersen Afrika ülkesi Gambiya durumuna düşersin. Bugün bizim Meclisimizde de Ganbiya benzeri bir başkanlık peydahlama için oylama yapılıyor.
Gülme Gambiya'ya!
Senin de gelir başına!
Batı Afrika ülkesi Gambiya'da seçimleri kaybeden Başkan Yahya, görevini devretmek istemedi. Gambiya Anayasası'nın kendisine verdiği gücü kullanarak ülkede OHAL (olağanüstü hal) ilan etti. İslamcı Yahya, Gambiya'yı 22 yıldır başkan olarak yönetiyordu. Yahya OHAL ilan edince yeni seçilmiş başkan, öldürülürüm korkusuyla komşu ülkeye kaçtı.
Orası Afrika!
Çok geri ülke.
Bizde olmaz deme.
Tarihe bak, bizde de oldu: 1876 yılında Osmanlı'da, padişahın yetkilerini alıp vatandaşa hak ve özgürlük tanıyan ilk anayasamız sayılan Kanunu Esasi'yi hazırlayan Mithat Paşa, bir maddede hata yaptı. Kendini Taif zindanında boğulmuş buldu.
* * *
Tarihe bak.
Gör bugünü.
Bizim ilk anayasamızı hazırlayan Mithat Paşa'yı dönemin yazar çizer insanları; Şinasi, Namık Kemal, “yaptığın anayasaya o 113 maddeyi koyarsan, bilesin ki, önce sana uygulanacak” diye uyardılar. Padişah ll. Abdülhamit, 113. Madde'nin konulmasını dayatıyordu. Mithat Paşa, yaptığı anayasaya; eşitlik, kişi dokunulmazlığı, mal ve can güvenliği, ticaret serbestliği, dilekçe hakkı, eğitim özgürlüğü, angarya ve işkence yasağı, vergilerin yasaya bağlanması, basının kanun dairesinde serbest olması gibi temel hak ve özgürlükleri ilk defa bizde uygulansın diye koymuştu. Mithat Paşa'nın arkasında o dönemin “hürriyet-eşitlik- hukuk isteyen” ilerici güçleri vardı. Padişah ll. Abdülhamit, böyle bir anayasa yapılmasını kabul etmiş fakat “bütün bu hürriyetleri belli insanlar için geçersiz kılma yetkisini 113'cü madde hükmüyle Padişah'a bırakılmasını” dayatmıştı. Bu maddeye dayanarak “istikrarı bozucu bulduğu” insanları ülke dışına sürebilecekti.
İlk anayasa çıktı.
Sadece 1 yıl geçti.
1877 yılında Padişah 113. Maddeye dayanarak, Mithat Paşa'yı “hükümdara suikast suçu” ile görevinden attı, önce İtalya'ya sürgüne gönderdi, sonra “seni affettim gel…” diye aldatıp, İstanbul'a çağırdı ve Hicaz Vilayeti' nin Taif zindanına hapsettirdi, zindancılara emir vererek boğdurdu. Meclis'i de feshedip, kapattı.