Korku çok derinde. Çok dipte. Korkudan olsa gerek.
Hakim’i hapse attılar.
Eşini de işten attılar.
Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın, “Reddi hakim
talebini” kabul etti diye 20 yıllık hakim Metin Özçelik’i hapse
koydular. Doktor olan eşi Hatice Çelik’i de çalıştığı Bezm-i Alem
Hastanesi’ndeki görevinden attılar.
Hakim içeri!
Hekim dışarı!
Hakimden korkuyor. Hekimden de ödü kopuyor. Dr. Hatice Özçelik’in
işinden atılmasına gerekçe olarak; “Bir günlük izin aldı, işe
gelmedi fakat izine dair hiç bir belge getirmedi ve yardımcı
doçentlik başvurusunu yapacak heyeti tesir altında bıraktı“
bahanelerini bulmuşlar. Bahane kokmuş çorap. Ona sığınmışlar. Dr.
Hatice Özçelik ise gerçek nedeni şöyle anlatıyor: “Rektör bölüm
başkanına emir yukarıdan geldi, iş akdini feshetmek zorundayız
demiş.”
* * *
Yukarıdan emir veren kim?
Başbakan mı? Bakan mı?
Yoksa Cumhurbaşkanı mı?
Yukardan emri veren ister Başbakan olsun ister Cumhurbaşkanı ne
fark eder? Sonuç ortada: Adalet Bakanlığı eliyle yargı iktidar
tarafı yapıldı. HSYK, iktidara vidalandı. Yüksek yargıya iktidar
yanlıları dolduruldu. “Yok kanun, yap kanun” modeli hızlandırıldı.
İktidar yargısı doğdu. Yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık, adam kayırma,
kutuları dolar doldurma dosyaları böyle kapatıldı. 17 Aralık’ta
dolar dolu kasalar ortaya çıkınca; onlarca savcı soruşturmadan el
çektirildi, yüzlerce emniyet görevlisi bulundukları yerden
sörülüdü, yetkileri alındı, binlerce polisin yeri değiştirildi.