Saray ve çevresinde hayıflanmaya, yerinmeye, hayal kırıklıklarına benzer bir takım yürek sıkıntıları belirtisi başladı. Türkeş'in oğlu “evet” verecek, Türkeş'in mezarına her seçim öncesi gidişte su döken Bahçeli de “evet” verecek. Abdullah Gül ile Ahmet Davutoğlu ise “hayır” verecekler. Türkeş'in oğlunun AKP'ye 9 seçimdir oy verenlerde bir karşılığı yok, Bahçeli'nin de MHP'ye oy verenlerin tamamına söz geçiren karşılığı kalmadı.
Kayseri suskun!
Konya ağlamaklı!
Kayserili Abdullah Gül ile Konyalı Ahmet Davutoğlu ikisi de arkadan hançerlendi. 7 Haziran seçimleri sonucuna benzer bir durum yaşanabilir. AKP seçmeninden Saray'a “Hayır tokadı” inebilir. Ahmet Davutoğlu, yurt dışındayken yetkileri elinden alındı. Saray'daki Reis öyle istemişti. Davutoğlu indirilecek, başbakanlık atına Binali bindirilecekti. Davutoğlu bunu anladı ve Kurultay'da AKP delegelerine; “Allah müstakimden ayırmasın.” çağrısı yaptı.
Müstakim!
Ya da Sırat-ı Müstakim!
“Dosdoğru” demektir.
Davutoğlu, Erdoğan'ın arkasına saklanıp “Türkiye'nin kaymağını yemeye koyulmuşlara” seslenmişti:
Ben davanın müstakimi oldum.
Allah müstakimi utandırmaz.
* * *
Konya da anladı.
Kayseri de fark etti.
Reis, darbelere kızıyor.
Laftaymış.
Kendisi darbeci çıktı.