Necati Doğru Sözcü Gazetesi

Hukuk şerefli yaşamaktır!

Samsun Barosu avukatlarından Hüseyin Cimşit, hukuk çizgisi içinde kalarak “kanıt toplama, suç yapıştırma, savunma yapma” konularını ağdalı bir dille anlatan uzun metinler gönderdi....

15 Aralık 2018 | 413 okunma

Samsun Barosu avukatlarından Hüseyin Cimşit, hukuk çizgisi içinde kalarak “kanıt toplama, suç yapıştırma, savunma yapma” konularını ağdalı bir dille anlatan uzun metinler gönderdi. Gönderdikleri içinde Roma hukukundan örnekler de var. Bu metinlerden süzüp çıkardığım özet şu:
Yıl: M.S 160.
1958 yıl önce.
Roma hukukunun kurucusu 3 büyük hukuk adamından biri Domitius ULPIANUS, günümüzden 1958 yıl önce; “Hukuk hayatın ilmidir. Hukuk şerefli yaşamaktır. Hukuk insanlık içindir. Hukuk var olmaya devam edecektir” demiş. Hukukun toplumlara ve insanlara şerefli yaşama ortamı sunabilmesi için kanıt toplamada, suç yapıştırmada, savunma yapmada eksiksiz, mükemmel, bağımsız, tarafsız, sıfır peşin hükümsüz olması gerekir.
Roma hukuku!
1958 yıl önce!
Birini suçlayıp mahkemeye çıkartırken; vasıf hatası ve esas hatası yapmamak için “Eror in Substantia ve Eror in Materia” yaklaşımını ana ölçü alırmış. Bunlar şu demek: Belli bir maddenin yerine, bir başka madde mi zikredilmiş. Bir madde diye gösterilip bir başka madde mi satılıyor.
Bakırı altın diye satmak.
Sirkeyi şarap diye yutturmak.
Kadın köleyi!
Erkek köle diye sunmak.
Ahlak yerine!
Ahlaksızlık.
Allah sevgisi yerine!
Din bezirganlığı!
Tam 1958 yıl önce insanlık, “Hukuku şerefli bir yaşam kılmak istiyorsan” iddianın içindeki yanlışa, yanılgıya, aldatmaya dikkat kesil demiş.

★★★

Gelelim SÖZCÜ davasına!
Birinci savcı görevlendirildi.
Araştırdı.
“Bu iddialarla olmaz” dedi.
İkinci savcı görevlendirildi.
Araştırdı.
“Bundan dava olmaz” dedi.
Üçüncü savcı!
Dördüncü savcı!
Görevlendirildiler.
Araştırdılar; “Eror in Substantia ve Eror in Materia” ölçülerinden geçirmiş olmalılar ki, iddianame yazmadılar:
“SÖZCÜ’ye FETÖ’cü denilemez” nokta dediler. Beşinci savcı, iddianameyi yazdı, dava açıldı. SÖZCÜ ve yayıncısı Burak Akbay, muhabirler Gökmen Ulu ile Mediha Olgun “FETÖ örgütü üyesi değiller ama bilerek ve isteyerek yardımcı oldular…” diye suçlanmaya başladı. İki muhabir hapishaneye sokuldu. Beşinci savcıya Emin Çölaşan ve Necati Doğru’nun yazdıkları ile FETÖ’ye vidalanması için iddianame yazması görevi de verdiler. Beşinci savcı araştırdı, bulamadı.
Altıncı savcı geldi.
O buldu.
Ne buldu?
Hiçbir şey.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
En kalpten sivil sesleniş: Atatürk’ün askerleriyiz! 04 Eylül 2024 | 1.314 Okunma Fasulye! 02 Eylül 2024 | 1.574 Okunma Aş bunları aş! 28 Ağustos 2024 | 1.341 Okunma Ağustosun büyük yalanları... 09 Ağustos 2024 | 1.365 Okunma Mavi Vatan’ın tarihi! 31 Temmuz 2024 | 1.286 Okunma