Geçim sıkıntısına düşenler. Geliri az artanlar. Gideri çok
büyüyenler. Ailecek sınıf atlamanın keyfini yaşamak için zar zor
aldığı ikinci el otomobile bir depo benzin koyabilmeyi kara kara
düşünenler. Mutfağın artan masrafı, çarşı pazarda, bakkalda
markette yükselen fiyatlar, elektrik, su, doğalgaz faturaları,
çocukların artan okul giderleri, sömürüye dönüşen vergiler,
cezalar, harçlar yangın oldu.
Altta kalanları yakıyor.
İşsizlik yetmedi.
Enflasyon da başkaldırdı.
Dün açıklanan resmi rakamlara göre aylık enflasyon yüzde 2’yi
geçti. Yıllık enflasyon iki haneliye fırladı.
Dolar artıyor.
Euro yükseliyor.
Kurlar sıçradı.
Yıllık sepet kur artışı:
Yüzde 25’i buldu.
Bu ne demektir?
15 yılın iflası demektir.
* * *
Ekonomik politika, geldi duvara dayandı. Başbakan Binali
Yıldırım bile şaşkına dönmüş; “bu kadarını
beklemiyorduk” diyor.
Muhterem Başbakan!
Beklemeliydiniz.
Bağıra bağıra geliyordu.
Dış borç geldi.
Çekiç yaptınız.
Sıcak para geldi.
Balyoz yaptınız.
Ucuz dövizi çekiç- balyoz yapıp enflasyonun kafasına vura vura
indireceğinizi sandınız. Bu son derece ucuz, kolay, oy getiren
fakat gelecekte faturası altta kalanlara çıkacak olan denenmiş bir
yoldu. Şimdi kurlar patlayınca; inen enflasyon sindiği yerden
yeniden hortladı.