Tartışıyorlar.
Sinirler geriliyor.
Dil, beyinden kopuyor.
Tartışmacının dilinin altında sakladığı, gizlediği
“hedefler-planlar- projeler” kendini ele veriyor. Önceki gece
Ahu Özyurt’un programında, 15 yıldır Türkiye’yi yönetmekte olan
iktidar partisi AKP’nin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi
ve Sivil Alan Platformu Başkanı Ayhan Oğan, “İkinci Kurucu
Baba’nın kim olduğunu” açıkladı.
Birinci Kurucu Baba:
Mustafa Kemal.
İkinci Kurucu Baba kim?
İktidar partisinin önde gelen kurmay kadrosundan Ayhan Oğan TV
ekranından; “Şimdi biz yeni bir devlet kuruyoruz, beğenin
beğenmeyin bu yeni devletin kurucu lideri Tayyip Erdoğan’dır”
dedi.
İkinci Cumhuriyet kurulacak.
Kurucu baba bulunmuş.
Buna karar verilmiş.
Laik cumhuriyet gidecek.
İslamcı cumhuriyet gelecek.
* * *
“Yüksek Askeri Şura”, neden “Yüksek Sivil Şura” ya dönüştü, 3
eski kuvvet komutanı gitti, yerine yenileri hangi ölçülere
bakılarak getirildi, neden daha kıdemli subaylar arka plana itildi?
Ankara’da başka cami mi yoktu? Neden Yüksek Askeri Şura’nın
toplanacağı günün bir gün öncesinde Genelkurmay Başkanı, yanına 3
kuvvet komutanını da alarak üniformalarıyla Cumhurbaşkanlığı
Sarayı’nın Külliye Camii’nde sabah namazına gittiler? Ayrı ayrı
olayları birbirine bağlayabilmek için AKP’nin kurmay heyetinden
Ayhan Oğan’ın “Beğenin beğenmeyin biz yeni bir devlet kuruyoruz…”
diye bağıran meydan okuyuşundan yola çıkmalı.
Şöyle başlayayım.
Hürriyet Gazetesi’nde Verda Özer adlı genç bir hanım yazar vardı.
Çok iyi eğitimli, İngiltere’de siyaset doktorası yapmıştı. Daha çok
Londra, Paris, Washington, Brüksel gibi memleketlerde uzman haber
kaynaklarını kullanır, yazılarında iktidar partisi AKP’nin
ideolojisine yakın durduğunu hissettirdi.
Hürriyet’e veda etti.
Yazarlığı bıraktı.