Eski anlatımlara yeni açıklamalar eklendi. Gömlek değiştirme ve
günah çıkarma zirve yaptı. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay
eski Başkanı, bakanlar, AKP'li milletvekillerinden sonra Diyanet de
günah çıkaranlar kervanına katıldı:
Geç fark ettik.
Derin üzüntü içindeyiz.
Yani!
Uyur idik.
Uyardılar.
Uyandık.
Bundan sonra dini hayır işleri ile yola çıkanların darbeci
niyetlerine de dikkat kesileceğiz.
Dikkatiniz keskin olsun!
Nasıl ayıracaksınız?
Darbeci FETÖ!
Himmetçi FETÖ!
Sınırı nerede başlar, nerede biter? Sözgelimi özellikle AKP'li
belediyeler, kent kaynaklarını yedirdiler.
Parsel parsel.
Ruhsat ruhsat.
İmar imar.
Belediye başkanları yedire yedire Fethullah'tan FETÖ peydahlatıp
kendileri de bugünün milyarderleri oldular. AKP'nin İstanbul
Milletvekili Metin Kölünk, “FETÖ ile mücadelede belediyeler zaaf
gösteriyor” ağıtları yakıyor. Darbecilik ile himmetçilik o kadar
bulamaç olmuş ki, sayın milletvekili kendi belediyelerine seslenip,
“Siz bu hain alçak terör örgütü ile yaşamanın beklentisi içinde
misiniz?” diye soruyor.
Boşluğa soruyor.
* * *
Bir AKP'li belediye 15 Temmuz'dan sonra şehrin en yüksek rant
üreten bölgesindeki bir büyük binanın ön yüzüne; şehir halkı
duysun, öğrensin diye şu afişi astı: “ Bu bina belediyemize ve
milletimize yükümlülüklerini yerine getirmediği için 16 Temmuz 2016
gününden itibaren kapatılmıştır.”
Bu bina okuldu.
Ve dershaneydi.