Cudi Kitapçıoğlu, seçkin bir dikkat ve titiz
bir araştırıcılıkla “kelimelerin köküne” indi.
Bilgiler çıkardı.
Bana gönderdi.
Sizinle paylaşayım:
“Zillet” sözcüğü, 1400 yıl önce
“Mekke” toplumunun konuştuğu Arapça diline ait bir
sözcüktür. Bu sözcüğün anlamı için sözlüklere bakmaktayım. Zillet
sözcüğünün 1400 yıl önceki anlamını sözlüklerden değil; bizzat
Kur’an’ın kendisinden öğrenmek daha doğru olur diye düşünmekteyim.
Bizim ülkemizde küçük çocuklara Kur’an’ın Türkçe anlamı arka planda
bırakılarak, Arapça sözcükler içeren metinler ezberletiliyor.
Arapça sözcükleri ezberleyerek yetişen kişiler, büyüdüklerinde
sanki kendi ana dilleri imiş gibi Arapça sözcükleri kolaylıkla dile
getirebiliyorlar.
Sonuç:
Çocuk
yaşta ezberci eğitimden geçmiş kişilerin “millet-
illet-zillet” gibi
sözcükleri kullanmalarının 2 sebebi olabilir. 1- Ses uyumuna
kapılmaları. İllet-zillet demek kulağa hoş geliyor. 2- Türkçe
kelime hazinelerinin yetersiz olması.
★★★
Zillet ile İzzet!
Zelil ile
Aziz!
İlet ile Maraz!
Kur’an ayetlerine odaklandığım
zaman “zillet” sözcüğü ile “izzet”
sözcüğünün birbirine
“zıt anlamlı” olduğunu görmekteyim.
İzzet:
Güçlü.
Yetkili.
Üstün olmak.
Aziz olmak.
Zillet:
Güçsüz.
Yetkisiz.
Aşağı olmak.
Örneğin Neml Suresi’nin 34’üncü ayeti: “Bir kral bir ülkeye ordusu
ile girdiğinde o ülkenin “güçlü, yetkili; üstün, izzetli” olan
sahiplerini, “güçsüz, yetkisiz, aşağı, zelil duruma”
düşürebilir.
İllet:
Bazı
sözlüklerde “illet” sözcüğünün Türkçe karşılığı olarak
“hastalık” kelimesi veriliyor. İslam Ansiklopedisi diye
yayınlanan kaynaklara, Türkçe meal kitaplarına bakmaktayım. Fakat
sonunda Allah’ın Kitabı’ndaki ayetlere odaklanarak, bir arkeolog
gibi 1400 yıl önceki metni kendi ana dilimde doğru anlamak için
çalışmaktayım. Kur’an ayetlerinde “illet” sözcüğünün “hastalık”
anlamına gelmediğini görmekteyim. Kur’an ayetlerinde “hastalık”
sözcüğünün “MaraD (Maraz)” sözcüğü olduğunu görmekteyim.
★★★
Kur’an ayetlerine odaklandığım zaman “illet” sözcüğünün “ki o…”
anlamında bir “bağlaç” olarak kullanıldığını görmekteyim. Örneğin
İsra suresinin 53’üncü ayetinde “illet” bağlacı geçmektedir.
Türkçesi: “Benim kullarıma (benim buyruğuma önem ve öncelik veren;
bana hiçbir kimseyi ortak koşmadan, benim buyruğumu uygulayan
kimselere) şunu söyle: “Bir söz söylediklerinde ahsen (iyi, güzel,
doğru) olanı söylesinler.
Ayet burada bitmiyor.
Devamı da var.
Devamında; “Şeytani kişiler insanların arasını bozmaya çalışırlar.
Şeytani kişiler, insanlık düşmanlarının ta kendileridir” diyor.
★★★