Necati Doğru Sözcü Gazetesi

İllet! Zillet! Maraz!

Cudi Kitapçıoğlu, seçkin bir dikkat ve titiz bir araştırıcılıkla “kelimelerin köküne” indi. Bilgiler çıkardı. Bana gönderdi. Sizinle paylaşayım: “Zillet” sözcüğü...

03 Mart 2019 | 5.005 okunma

Cudi Kitapçıoğlu, seçkin bir dikkat ve titiz bir araştırıcılıkla “kelimelerin köküne” indi.
Bilgiler çıkardı.
Bana gönderdi.
Sizinle paylaşayım:
“Zillet” sözcüğü, 1400 yıl önce “Mekke” toplumunun konuştuğu Arapça diline ait bir sözcüktür. Bu sözcüğün anlamı için sözlüklere bakmaktayım. Zillet sözcüğünün 1400 yıl önceki anlamını sözlüklerden değil; bizzat Kur’an’ın kendisinden öğrenmek daha doğru olur diye düşünmekteyim. Bizim ülkemizde küçük çocuklara Kur’an’ın Türkçe anlamı arka planda bırakılarak, Arapça sözcükler içeren metinler ezberletiliyor. Arapça sözcükleri ezberleyerek yetişen kişiler, büyüdüklerinde sanki kendi ana dilleri imiş gibi Arapça sözcükleri kolaylıkla dile getirebiliyorlar.
Sonuç:
Çocuk yaşta ezberci eğitimden geçmiş kişilerin “millet- illet-zillet” gibi sözcükleri kullanmalarının 2 sebebi olabilir. 1- Ses uyumuna kapılmaları. İllet-zillet demek kulağa hoş geliyor. 2- Türkçe kelime hazinelerinin yetersiz olması.

★★★

Zillet ile İzzet!
Zelil ile Aziz!
İlet ile Maraz!
Kur’an ayetlerine odaklandığım zaman “zillet” sözcüğü ile “izzet” sözcüğünün birbirine “zıt anlamlı” olduğunu görmekteyim.
İzzet:
Güçlü. Yetkili.
Üstün olmak.
Aziz olmak.
Zillet:
Güçsüz.
Yetkisiz.
Aşağı olmak.
Örneğin Neml Suresi’nin 34’üncü ayeti: “Bir kral bir ülkeye ordusu ile girdiğinde o ülkenin “güçlü, yetkili; üstün, izzetli” olan sahiplerini, “güçsüz, yetkisiz, aşağı, zelil duruma” düşürebilir.
İllet:
Bazı sözlüklerde “illet” sözcüğünün Türkçe karşılığı olarak “hastalık” kelimesi veriliyor. İslam Ansiklopedisi diye yayınlanan kaynaklara, Türkçe meal kitaplarına bakmaktayım. Fakat sonunda Allah’ın Kitabı’ndaki ayetlere odaklanarak, bir arkeolog gibi 1400 yıl önceki metni kendi ana dilimde doğru anlamak için çalışmaktayım. Kur’an ayetlerinde “illet” sözcüğünün “hastalık” anlamına gelmediğini görmekteyim. Kur’an ayetlerinde “hastalık” sözcüğünün “MaraD (Maraz)” sözcüğü olduğunu görmekteyim.

★★★

Kur’an ayetlerine odaklandığım zaman “illet” sözcüğünün “ki o…” anlamında bir “bağlaç” olarak kullanıldığını görmekteyim. Örneğin İsra suresinin 53’üncü ayetinde “illet” bağlacı geçmektedir. Türkçesi: “Benim kullarıma (benim buyruğuma önem ve öncelik veren; bana hiçbir kimseyi ortak koşmadan, benim buyruğumu uygulayan kimselere) şunu söyle: “Bir söz söylediklerinde ahsen (iyi, güzel, doğru) olanı söylesinler.
Ayet burada bitmiyor.
Devamı da var.
Devamında; “Şeytani kişiler insanların arasını bozmaya çalışırlar. Şeytani kişiler, insanlık düşmanlarının ta kendileridir” diyor.

★★★

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
En kalpten sivil sesleniş: Atatürk’ün askerleriyiz! 04 Eylül 2024 | 1.314 Okunma Fasulye! 02 Eylül 2024 | 1.574 Okunma Aş bunları aş! 28 Ağustos 2024 | 1.341 Okunma Ağustosun büyük yalanları... 09 Ağustos 2024 | 1.365 Okunma Mavi Vatan’ın tarihi! 31 Temmuz 2024 | 1.286 Okunma