Cüce doğmuş, hak etmediği kadar yüksek şöhrete ulaşmışlar,
sonunda duvara dayanırlar.
Gün gelir.
Açmaza düşerler.
Yargıca talimat verirler.
“AK…”la kendini.
Yani benim dediğimi yap çünkü senin varlığın bana bağlı ve unutma
seni var eden benim diye
büyüklenirler. “AK….”la kendini talimatı
üzerine “Yüksek Seçim Kurulu” 36 gün
sonra aldığı hukuk ölçülerine zerre sığmayan
kararla,“Yandaş Seçim Kurulu”na
dönüştü. Böylece İstanbul seçimlerini yeniletme yolunu YSK’yı
zorlayarak açtıranlar da kendi ayaklarına ateş etmiş oldular. ★★★
Her şerde bir hayır vardır.
Şerden hayır doğdu.
Muhalefet boykot etmedi.
Seferberlik kararı aldı.
Düne kadar susuyorlardı.
Aktörler, şarkıcılar.
Futbolcular, sanatçılar.
Korkup sessiz duruyorlardı.
Konuşmaya başladılar.
Türkiye korkusunu yendi.
Muhalefet iyice kenetlendi.
Yeni bir oluşumun fitili ateşlendi. “Tek Adam
Döneminin” sonu geldi ve “İnek
hırsızından kahraman yaratanlar” buna YSK’nın
yargıçlarına talimat verme oligarşisini ekleyince kendi
taraftarlarının gözünde ve gönlünde de silinme sürecine
girdiler.
Tayyip Erdoğan’ın bitişi başladı!
Ona inanlar.
Ona güvenenler.
Onu lider görenler.
Suskunluğu bıraktılar.
AKP Milletvekili Mustafa Yeneroğlu:
“Büyük
Hukukçu Ebu Hanife’nin; ‘Mihraptan ve Minberden hukukun
sesini kısarsanız. Hz. Allah da sizin nefsinizi, iflahınızı kısar”
ikazını her okuduğumuzda sarsılmamızı sağlıyorsa hayırlı sahurlar
dilerim… Aksi takdirde tuttuğumuz oruç bizi kurtarmayabilir..” diye
mesaj yazdı.
AKP’nin ağır topu Bülent Arınç:
“Bir seçimin
sonucu en geç 2 gün içinde alınır. Ama araya, ‘Şu da vardı, bu da
vardı, şu da böyleydi’ diyerek işin doğasını bozmamak lazım… Çünkü
yanlış yaptığınız şeyi ileride düzeltmek mü...